Cumartesi Anneleri'nin, 22 Eylül 2018'de, Galatasaray Meydanı'nda yapmak istedikleri basın açıklamasına yönelik polis şiddeti ile ilgili başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağladı.Yüksek mahkeme, polis, tarafından darpedilen insan hakları savunucusu Sebla Arcan Tatlav ile ilgili 'kötü muamele ve eziyet yasağının ihlali' kararı vererek, 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. AYM, ayrıca ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için soruşturmanın yeniden açılmasına karar verdi.

ADLİ TIP DARP RAPORU HAZIRLADI

21 Mart 1995’te polis tarafından gözaltına alınan ve kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak ile insan hakları savunucusu Sebla Arcan Tatlav, 22 Eylül 2018'de polisler tarafından darp edilmeleri ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.

Savcılık, Arcan’ın Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından muayene edilmesini istedi. ATK raporunda, darp nedeniyle oluşan yaraların basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek ölçüde olduğu belirtildi. Savcı, 2 Ekim’de konuya dair müfettiş görevlendirilmesini ve darpın yaşanıp yaşanmadığının ortaya çıkarılmasını istedi. Savcı, ayrıca darp görüntüleri ve diğer delillerin toplanmasını, polislerin de tespit edilmesini istedi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 25 Aralık 2018’de, olay günü yaşananların görüntüleri ve yasak kararlarını savcıya gönderdi. Bilirkişi, 22 Ocak 2019’da hazırladığı raporda, polisin “müdahale dozunu” artırdığı ve slogan atan kitleyi kalkanlarla duvarın arasına sıkıştırdığını kaydetti.

TAKİPSİZLİK KARARI

Savcı, her iki ismin başvurularına dair yürüttüğü soruşturmada 2 Şubat 2019’da kararını açıklayarak, raporlara rağmen 'takipsizlik' kararı verdi. Savcı, işkenceye dair delil olmadığını ileri sürerek, Arcan ile Ocak’ın beyanlarını 'soyut' buldu. Karara yapılan itiraz da İstanbul 11’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından 11 Nisan 2019’da reddedildi.

Arcan ve Ocak, bunun üzerine 23 Mayıs 2019’da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. AYM, Ocak’ın başvurusunu delil veya rapor sunmadığı gerekçeleriyle reddetti. AYM, Arcan'ın başvurusunu kabul ederek, polisin güç kullanmaya sebep olacak bir tespit ve delilinin olmadığını kaydetti.

POLİSLER TESPİT EDİLMEDİ

Arcan’a dönük polis şiddetinin 'eziyet' olarak nitelendirilmesi gerektiği vurgulanan kararda, soruşturma aşamasındaki eksikliklere yer verildi. Ayrıca savcılık tarafından emniyete yazılan müzakereye rağmen emniyetin talimatları yeterli derecede yerine getirmediğine işaret edildi ve "Bu durum sonuç olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünün soruşturma dosyasına yalnızca kolluk görevlilerince çekilen kamera kayıtlarını göndermesine ve kimlikleri tespit edilmediği için başvurucuya karşı zor kullanan kolluk görevlilerinin ifadelerinin alınamamasına yol açmıştır” denildi.

SAVCI GÖRÜNTÜLERİ İNCELEMEDİ

Arcan’ın şiddete dair sunduğu görüntülerin savcı tarafından incelenmediği ve bilirkişiye göndermediğinin aktarıldığı kararda, bu durum 'büyük bir eksiklik' olarak ifade edildi. Kararda, hakimliğin kararına da dikkat çekilerek, “Başvuruya konu olay nedeniyle düzenlenen kolluk tutanaklarında başvurucunun güç kullanımına sebep olacak eylemler sergilediğine ilişkin hiçbir ibare bulunmamasına rağmen Hâkimlik, kolluk görevlilerince düzenlenen tutanaklara göre olayda direnç gösteren başvurucuya karşı zor kullanma yetkisi sınırları içinde müdahalede bulunulduğunu belirterek başvurucunun Başsavcılıkça verilen karara yaptığı itirazı reddetmiştir” diye belirtildi.

"Toplantı ve gösteri yapma hakkının ihlali”ne dair talebi de değerlendiren AYM, Arcan ile Ocak’ın Kaymakamlık yasağı nedeniyle yapılamayan oturma eylemine ilişkin şikayette bulunmadığı, ayrıca uzun yıllardır Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklamasının olay tarihinde aynı yerde yapılmamasına dair bir “yakınmada” bulunmadığına dikkat çekti. AYM, bu nedenlerden ötürü ihlal iddiasını incelemeye "gerek" görmedi.

AYM, Arcan’ın yönünden "kötü muamele ve eziyet yasağının ihlali" kararı vererek, 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. AYM, ayrıca ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için soruşturmanın yeniden açılmasına karar verdi.