HABER: ESRA TOKAT
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ve gazeteci Nevşin Mengü arasında yaşanan tartışma, pek çok gazetecinin, iletişimcinin ve akademisyenin konuya dair katkılarıyla devam ediyor. Bilindiği üzere gazeteci Nevşin Mengü, Instagram hesabı üzerinden bir tanıtım yapmıştı. Bu durum gazetecinin reklam yapmasının etik değerler üzerinden tartışmasına yol açarken gazeteci Bahadır Özgür de "Ben reklamdan ziyade ürünü merak ettim. Çünkü toplum sağlığı söz konusu. Onu tanıtan gazetecinin sorumluluğu olur mu?" diyerek gazetecinin 'ilaç reklamı' yapmasının halk sağlığına vereceği zarara değindi. Biz de geçtiğimiz hafta hazırladığımız haberin ardından bugün de ilaç/ ek gıda tavsiyesi/ bitkisel ilaç önerisinin uzmanı dışında önerilmesinin yol açabileceği durumlara ve gazetecilerin bu tarz ürünlerin tanıtımının sorumluluğuna değineceğiz.
TGC: “GAZETECİLER İLAÇ TAVSİYESİNDE ASLA BULUNMAMALI”
Gazetecilik mesleğinin nasıl yapılması gerektiğine dair yıllardır gazetecilerin yol haritası olarak da kabul edilen Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde yer alan Sağlık bölümünde ‘İlaç tavsiyesinde asla bulunulmamalıdır” maddesi yer alıyor. Öte yandan Türk Eczacılar Birliüi de pandemide artan doğal ve zararsız olduğu iddiasıyla reklamı yapılan ürünlerin kullanımında artış olduğunu vurgulamış ve bu ürünlerin bilinçsiz ve yanlış kullanımının ölümle sonuçlandığı uyarısında bulunarak ünlülere de, “Takviye edici gıda reklamlarında yer almayın" çağrısında bulunmuştu.
"MUTLAKA ECZACI VE DOKTOR KONTROLÜNDE KULLANILMALI"
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri ve Sağlıkta Gündem Yayın Yönetmeni gazeteci Sibel Güneş, konuya dair "Gazetecilik kamu yararı için yapılan bir meslektir. Gazetecinin okura, izleyiciye, yurttaşa olan sorumluluğu tüm sorumluluklarından önce gelmektedir. Bu nedenle gazetecilerin hiçbir koşulda ilaç ya da gıda takviyesi reklamı yapması doğru değildir" açıklamasını yaptı.
Sağlık okuryazarlığı düzeyinin 10 kişiden 7’sinde oldukça düşük olduğu Türkiye’de kamuoyu tarafından bilinen kişilerin takviye edici gıda reklamlarında yer almaması gerektiğini vurgulayan Türk Eczacılar Birliği önceki dönem başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ise, “Takviye edici gıdalar ki biz buna eczane ürünü demeyi tercih ediyoruz, mutlaka eczacı ve doktor tavsiyesi ve kontrolünde kullanılmalı” dedi. Tavsiye ve kontrol kelimelerini de ayrı ayrı vurgulayarak kullandığının altını çizen ecz. Çolak, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:
“Kan sayımınızı yaptırırsınız, D vitamininiz eksiktir, doktor size bu vitamin takviyesini diğer ilaçlarınıza ve hastalıklarınıza bakarak reçete eder. Eczaneye gidersiniz. Neden eczaneye gidersiniz? Burası da önemli. Çünkü birincisi eczaneye giren ürün depodan gelir, eczacı tarafından kontrol edilir. Güvenilir bir tedarik zinciri vardır orada, sahte ürün alma ihtimaliniz yoktur. İkincisi, eczacı ordadır, sizin kullandığınız ilaçları ve hastalıkları bir de o kontrol eder ve nasıl kullanmanız gerektiğini söyler.”
“GAZETECİ SAĞLIK KONUSUNDA SANSASYONDAN KAÇINMALI”
"Türkiye Gazeteciler Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre sağlık konusunda sansasyondan kaçınmalı, insanları umutsuzluğa sürükleyecek veya sahte umut verecek yayın yapılmamalıdır. Tıbbi alandaki araştırmalar kesinleşmiş sonuçlar gibi yayınlanmamalıdır" diyen Güneş, "Araştırmaları destekleyen kuruluşlar açıkça belirtilmeli, bilimsel kanıta dayalı olmayan tanı ve tedavi yöntemlerine haberlerde yer verilmemelidir. İlaç tavsiyesinde asla bulunulmamalıdır. Sağlık kuruluşlarında araştırmalar yapan, bilgi ve görüntü almaya çalışan gazeteci, kimliğini belirtmeli ve girilmesi yasak bölümlere ancak yetkililerin izniyle girmelidir. Hasta hakları gözetilerek hastanın ses ve görüntü kaydı izinsiz alınmamalıdır. Doktor veya hastanelerin suçlandığı haberlerde mutlaka onların da görüşüne başvurulmalıdır" ifadelerini kullandı.
MENGÜ’NÜN REKLAMINI YAPTIĞI ÜRÜN PEK ÇOK SAĞLIK SORUNUNA YOL AÇABİLİR
Gazeteci Nevşin Mengü’nün reklamını yaptığı ürüne de değinen Ecz. Çolak, “İçinde C ve D vitamini ve çinko var. D vitamini fazlalığı neler yapabilir biliyor musunuz? Baş ağrısı, hipertansiyon, böbrek taşı yapabilir. Çinko fazlalığı ağır metal zehirlenmesine neden olabilir, baş dönmesi, nefes darlığı gibi tablolar gündeme gelebilir. C vitamini fazlalığı karın ağrısı, bulantı ve kusma yaratabilir” diyerek oluşabilecek sağlık sorunlarına dikkat çekti.
“DEVA DEĞİL DERT OLUR”
“Bizde bir deyim vardır; ilacı zehirden ayıran dozudur” diyen Ecz. Çolak, “İlacı deva yapan yeterli miktarda, uygun zamanda, uygun koşullarda alınmasıdır. Bu koşulllar sağlanmazsa deva değil, dert olur. O nedenle doktorun, eczacının, yani bir bilenin elinden, sorarak alınması gerekir” uyarısında bulundu.
"BEN BU İLACI KULLANIYORUM, ÇOK İYİ GELDİ' GİBİ BİR YAKLAŞIM KABUL EDİLEMEZ"
Gazetecilik mesleğinin etik ilkelerinin, sağlık iletişimi ile ilişkisine de değinen Güneş, "Gazetecilik kamu yararı için yapılan bir meslektir. Bu nedenle gazetecinin rolü gıda güvenliğiyle ilgili yurttaşı doğru bilgilendirmektir. Gazetecinin haberinde, köşe yazısında, sosyal medya hesaplarında ‘ben bu ilacı kullanıyorum, çok iyi geldi’ gibi bir yaklaşım içinde olması kabul edilemez. Hiçbir gazeteci bir şirketin ürettiği ilacın, takviye edici gıdanın tanıtımı, reklamını yapamaz. Gazeteciye duyulan güven kamu yararını korumasından kaynaklanan bir güvendir. Gazeteci eşik bekçisidir. Toplumun en zayıf halkası için bu işi yapmaktadır. Zayıfın, yoksulun yanında olma ve onun hakkını arama sorumluluğu vardır. Bunun yerine şirket tanıtımının hangi gerekçeyle olursa olsun, hangi mecrada olursa olsun yapılması kabul edilemez. Bildirgeye göre gazeteci, dijital platformlarda mesleki kimliğini dikkate alarak; hak ve sorumluluk bildirgesine uygun olmayan davranışlardan kaçınmalıdır. Gazeteci dijital platformlarda meslek etik kurallarını zedeleyici üslupla, içerik üretip yaymamalıdır. Gazeteci, haber içeriklerini sosyal medya hesapları, web siteleri ile bloglarında paylaşırken çarpıtma, yanıltma, yönlendirme yapmamalı, kişi ya da kurumları, teyit edilmemiş bilgilerle zan altında bırakmamalıdır" diye konuştu.
“SAĞLIK SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA GÜVENİN YIKILMASI, İNŞASINDAN KOLAY OLUR”
Sağlık okuryazarlığının Türkiye’de oldukça düşük olduğunu vurgulayan Ecz. Çolak, “Araştırmalar sağlık okuryazarlığının ilkokul 2 seviyesinde olduğunu söylüyor. O nedenle ünlü kişilerin bu konulara özellikle dikkat etmesi lazım. Kendi güvenilirliklerini bu şekilde paraya çeviriyorlar. Ancak sağlık söz konusu olduğunda bu güvenin yıkılması, inşasından daha kolay olur” diyerek kamuoyu tarafından bilinen kişilerin ilaç reklamı yapmasına tepki gösterdi.
"GIDA DESTEKLERİ, VİTAMİNLER ZATEN ÇOK TARTIŞMALI BAŞLIKLAR"
Takviye edici gıdaların uzmanlar dışında önerilmemesi gerektiğinin üstünde duran Güneş, "Gıda destekleri, vitaminler zaten çok tartışmalı olan başlıklardır. Kişinin tahlille belirlenmiş ihtiyacı olduğunda uzmanlar tarafından kişiye özel olarak önerilir. Aksi halde insanların kısıtlı kaynaklarının boşa harcanmasına neden olunur. Bir de ihtiyacı olmadığı halde bu vitaminlerin ya da gıda desteklerinin uzman görüşü dışında kullanılmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini biliyoruz. Birçok vitamin kontrolsüzce alındığında vücutta birikebiliyor ve geri dönüşümü olmayan zararlara neden olabiliyor" dedi.
“İNTERNETTEN SATILAN İLAÇLARIN YÜZDE YÜZÜ SAHTEDİR”
Takviye edici gıdaların bilinçsiz tüketiminin engellenmesi gerektiğini belirten Ecz. Çolak ise, “Öncelikle bunların sadece eczanelerden hastaya ulaştırılmasının sağlanması lazım. Bir sloganımız var: İnternetten satılan ilaçların yüzde yüzü sahtedir, diyoruz. Dünya Sağlık Örgütüne göre yüzde 6’dan fazla ve gün geçtikçe de sahte ilaç sorunu artıyor. Evet, belki yüzde 100 değil ama o sahte ilaçlardan bir tanesi size denk gelirse iyileşemeyeceksiniz demektir. Hatta içine öyle maddeler koyuyorlar ki, öldürücü bile olabiliyor” diye konuştu.
“İLAÇTA MANİPÜLASYONA DAYALI SATIŞ, İNSANIN CANIYLA OYNAMAKTIR”
Tüm bu nedenlerden dolayı internetten asla ilaç ve eczane ürünü alınmaması gerektiğinin altını çizen Ecz. Çolak, “Bu eczane ürünlerinin reklamlarının yasaklanması lazım. Dediğim gibi, reklam sağlık okuryazarlığını geliştiren bir araç değildir, reklam satış artırmak için manipülasyonlarla dolu bir pazarlama yöntemidir. Ama ilaçta manipülasyona dayalı satış insanın canıyla oynamaktır. Bu ikisi ile başlarsak, yani eczane ürünleri sadece eczanede ve eczacı danışmanlığında satılmaya başlar ve reklamı yasaklanırsa önemli bir başlangıç yapmış oluruz” sözleriyle konuşmasına son verdi.
"ÇIKABİLECEK BİR SORUNDA GAZETECİNİN DE SORUMLULUĞU OLACAKTIR"
Yalnız gazetecilerin değil, kişilerin bireysel olarak danışmanlık aldıkları sağlık profesyonelleri dışında herkesin ilaç ve ek gıda önermesinin halk sağlığı için bir tehdit lolduğunu belirten Güneş, "Gıda destekleri vitaminler neredeyse ‘her şeye iyi gelir’ mantığı ile sunulmaktadır. Şirketlerin her şeye iyi gelen ürettiği herhangi bir ilaç ya da gıda desteği yoktur. Gazetecilerin böyle bir yolu tercih etmesi etik değildir, güvenilirliklerine zarar verir. Önerdiği ilaç ya da gıda desteğiyle ilgili çıkabilecek bir sorunda gazetecinin de sorumluluğu olduğu varsayılacaktır" şeklinde konuştu.