Haber: Fatoş Erdoğan
'Yeryüzünün Her Yerinde Direniyoruz!' sloganıyla bir araya gelen KESK'li Kadınlar, İran Konsolosluğu önünde ses çıkarma eylemi düzenleyerek basın açıklaması yaptı.
İran Konsolosluğu önünde yapılan eylemde konuşan KESK İstanbul Kadın Meclisi üyesi Deniz Salmanlı, İranlı kız kardeşlerimizin sesini duyduk buradayız susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz dedi
Salmanlı, hayatlarımızı, hayallerimizi, bedenlerimiz, kararlarımızı erkek egemen düzene teslim etmeyeceğiz. Binlerce yıldır bizi ezdiniz yeter, yeter diyerek isyan etti. Konuşmasını yaşasın özgürlük yaşasın Kadın Dayanışması sloganıyla bitirdi.
"Jin, Jiyan Azadi! Yaşasın Kadın Dayanışmas! Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat etmiyoruz!" sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklamasını KESK İstanbul Kadın Meclisi sözcüsü Bircan Dağ okudu:
Açıklamada,
"İran’da yaklaşık 2 hafta önce 22 yaşında, gencecik bir kadın, Jina Mahsa Amini, başını ‘düzgün şekilde’ örtmedi diye ülkenin ahlak polisleri tarafından gözaltına alındı. Mahsa’ya gözaltında korkunç işkenceler yapıldı. Mahsa Amini komaya girerek 3 gün sonra hayatını kaybetti. İran’da polis nezaretinde işkenceyle katledilen Jina Mahsa için ve Mahsa’nın ölümünün ardından sokakları terk etmeyen; tüm saldırı, gözaltı, tutuklamalara rağmen İran rejimine direnen kız kardeşlerimiz için bugün buradayız.
İran’da kız kardeşlerimiz uzun süredir Molla rejiminin baskılarına karşı direniyorlar. İran İslam Cumhuriyeti kurulduktan hemen sonra uygulanmaya konulan zorunlu örtünmeye karşı kadınlar geçmişte olduğu gibi günümüzde “Beyaz Çarşamba” eylemleriyle de direnmeye devam ediyor. Kadınların direnişine, İran rejimi ülkede zorunlu olan başörtüsü takma kurallarını daha sıkı şekilde denetleyerek başörtüsü takmayan veya başörtüsünü ‘gerektiği gibi’ takmayan kadınlara para ve hapis cezası vererek veya gözaltına alarak sertçe karşılık veriyor. Ancak baskıcı rejim sertleştikçe kadınların mücadelesi de keskinleşiyor.
Jina Mahsa Amini’nin rejimin ahlak polisleri tarafından saçının teli göründü diye katledilmesi bardağı taşıran son damladır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Mahsa’nın ölümünün ardından kadınların öncülüğünde gerçekleşen ve İran’ın dört bir yanına yayılan eylem dalgalarına tanıklık ediyoruz. İran rejim güçleri, eylemlerde onlarca kişiyi katlederek, yüzlercesini tutuklayarak direnenlere karşı saldırılarını sürdürüyor. Kadınların ve İran halklarının meşru direnişine yönelik İran devletinin bu amansız saldırılarını kınıyoruz.
Kadınların ataerkiden kurtuluşunu sağlayacak yegane güç, mücadele ve direnişlerle dolu kadın tarihinde mevcuttur. Biliyoruz ki en çok kadınların hak ve özgürlüklerine, onların yaşamlarına kasteden bu karanlık Mollalar rejimini ancak kadınının örgütlü mücadelesi sarsabilir. Kadınlar kendilerine dayatılan Şeriat kanunlarını da , rejimin kadın karşıtı temellerini de sorgulayarak “Jin, jiyan, azadi” sloganlarıyla sokağa döküldüler. Kadınların saç telinden korkan bir rejim eninde sonunda kadınlarca yıkılmaya mahkumdur.
Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve baskının daha da arttığı, kadın düşmanı politika ve uygulamalarının hız kazandığı bir dönemdeyiz. Yaşamlarımız ve haklarımız için her alanda mücadele ederken İran’daki kız kardeşlerimizin uğradığı zulüm ve baskılara karşı başlattığı isyanı Türkiyeli kadınlar olarak çok iyi anlıyoruz.
Biz KESK’li kadınlar olarak, İran’daki cinsiyetçi yasalara ve kadın düşmanı rejime karşı cesurca tavır alan ve hayatları pahasına risk alarak seslerini yükselten İran’daki kız kardeşlerimizin yanındayız. Özgürlük ve eşit bir yaşam için direnişlerine en derin dayanışma duygularımızla destek veriyoruz. Türkiye’deki tüm kadınların bu onurlu direnişe sahip çıkması için çağrıda bulunuyoruz. Sınırları aşan kadın mücadelesini İranlı kız kardeşlerimizin direnişlerinden ilham alarak büyütmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
Yaşam hakkımızdan, giydiğimiz kıyafetleri seçme özgürlüğümüze kadar tüm hak ve özgürlüklerimiz için direnmeye devam edeceğiz. " ifadeleri kullanıldı.