Bu yıl 30'uncusu düzenlenen Musa Anter Gazetecilik Ödülleri, İstanbul Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde yapılan törenle sahiplerine verildi.
Faruk Bildirici, Ali Duran Topuz, Banu Güven, Candan Yıldız, Nezahat Doğan, Mehmet Ali Çelebi’den oluşan Türkçe Haber Jürisi; birincilik ödülünü “Rojhilat ve İran’dayım: Yeni bir İran umudu” haberi ile Mezopotamya Ajansı’nın tutuklu editörü Abdurrahman Gök’e verdi.
Jüri üyeleri, Abdurrahman Gök'ün haberi için şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kadınların, gençlerin öne çıktığı, Fars, Kürt, Beluç, Arap halklarının ayaklanmaya katıldığı İran’daki başkaldırı birçok ülkede halkları etkiliyordu. Mahsa Jina Emini’nin saçları gözüktüğü için gözaltında katledilmesi sonrası başlayan ayaklanmada gözler İran’daydı. Abdurrahman Gök’ün yazı-dizisi, küresel kamuoyunun yakın ilgisini çeken İran’daki ayaklanmanın nitel ve nicel yönlerini, siyasal ve toplumsal krizin boyutlarını, özelliklerini anlayabilmek için dört dörtlük bir gazetecilik çalışmasıydı. Gerilimli bir ortamda İran’a gitmek bile bir cesaret işiyken, ciddi bir tehlike altında uzun süre ve çok sayıda kişiyle görüşerek olan biteni anlama konusunda neredeyse eksiksiz, fark yaratan bir iş çıkarmış olması Abdurrahman Gök’ü ödül konusunda öne çıkardı."
Fotoğraf Jürisi, Gazete Duvar Diyarbakır muhabiri Ardıl Batmaz’ı "Devletin Eli" başlıklı fotoğrafıyla ödüle layık gördü. Ödülünü Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun’dan alan Batmaz, ödülünü meslektaşı Gök'e adayarak, şunları söyledi:
"Ape Musa'nın katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti ama o günden bu yana Türkiye’de değişen pek bir şey olmadı. Bugün hala Kürt sokaklarında çocuklar zırhlı araçların altında eziliyor, bugün hala özgür basın çalışanları gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklanıyor. Gazetecileri baskıyla, tehditle, gözaltılar ve tutuklamalarla sindirebileceklerini sanıyorlar. Devletin eli her geçen gün Kürtlere ve özgür basına biraz daha kalkarken, buna karşı verilen mücadele de o kadar büyüyor. Benim için oldukça anlamlı olan bu ödülü, Kemal Kurkut’un öldürülme anını fotoğrafladığı için hala bedel ödetilmeye çalışılan Abdurrahman Gök'e ve tutuklu tüm özgür basın çalışanlarına adıyorum.”
JÜRİ ÖZEL ÖDÜLLERİ
Siirt'te jandarma ve korucularla yapılan orman kıyımı sırasında sahaya giden Yeşil Gazete’den Metin Yoksu, “Şırnak’tan sonra Siirt: Jandarma’nın talebiyle altı ayda en az 60 kilometrekarelik ormanlık alan yok edildi” haberiyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
Yeşil Gazete’den Dilan Pamuk da “Yatağan’da suç üstü: Şirket, maden için verilen yargı kararını görmezden geliyor” haberiyle Jüri Özel Ödülü’nü Metin Yoksu ile paylaştı.
Jüri Özel Ödülü’nü alan bir diğer isin ise BirGün gazetesinden İsmail Arı oldu. Çoklu maaş, çadır satmak, bağışlanan eşyaları satmak gibi tartışma yaratan olaylarla gündeme gelen Kızılay’ın maden suyunda yoğun arsenik çıktığını “Halkı zehirlemişler” başlığıyla haberleştiren Arı, ödüle layık görüldü.
Fotoğraf jürisi ayrıca, Sedat Suna ile Efekan Akyüz’e de Jüri Özel Ödülü verilmesine karar verdi.
Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği Ödülü, İran’da Mahsa Jina Amini’nin katledilmesinin ardından babası Amjad Amini ile röportaj yapan ve beş kez tutuklanan kadın gazeteci Nazila Maroufian'e verildi.
Maroufian, İran hükümetinin Jina Emini’nin kalp krizi sonucu öldüğü iddiasını yalanlayan ve gerçeği kamuoyuna ulaştıran gazetecilerden biri olmuştu.
Kürtçe Haber Ödülü ise “Fermandarê rêxistina Ahrar’uş Şarkkiyeyê ji Zanîngeha Artûklûyê derçûye” başlıklı haberiyle bianet’ten Ferid Demirel’e verdi.
Karikatür Jürisi, Erhan Yaşar Babalık’ı karikatür dalında birinciliğe layık buldu. Jüri ayrıca, Muammer Kotbaş’a ise Jüri Özel Ödülü ile vermeyi kararlaştırdı.