Sendikalaşma hakkını kullandıkları için işçi kıyımına uğrayan ve kıyıma karşı başlattıkları direniş 141 güne ulaşan Polonez işçileri Cuma günü Çatalca'dan Ankara'ya "Anayasal Hak Yürüyüşü" başlattı ancak Polonez işçilerinin önü Çatalca Adliyesi önünde polis tarafından kesildi. Direnişlerini açlık grevi ve oturma eylemiyle sürdüren işçilerden birisi akşam saatlerinde rahatsızlanıp hastaneye kaldırılırken, işçiler polis engellemesine tepki gösterdi.
İşçilerin yürüyüş hakkı polis tarafından engellendi
Sendikalı oldukları için işten atılınca 141 günlük direnişin ardından dün Çatalca'dan Ankara'ya "Anayasal Hak Yürüyüşü" başlatan Polonez işçileri dün fabrikadan Çatalca Adliyesi önüne kadar yürümüştü. Geceyi adliye önünde geçiren işçiler sabah yürüyüşlerine devam etmek istedi ancak önleri yine polis tarafından kesildi. Bunun üzerine gün boyunca oturma ve açlık grevi yapan işçiler yollarının açılmasını istedi.
Yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamazken, akşam saatlerinde bir kadın işçi fenalaştı. bölgeye çağrılan ambulans polis barikatını aşıp bayılan işçinin yanına gecikmeli ulaşabildi. İşçi Çatalca Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
"Evime ekmek götüremiyorum"
Kaldırımda oturma eylemini sürdüren işçiler de seslerini duyurmaya çalıştı. Bir işçi şu sözlerle tepki gösterdi:
"Görsün artık görsün, görsün! Birinin ölmesi mi lazım ya? Ekmek götüremiyorum evime ya. Benim beş tane çocuğum evde ekmek bekliyor. Ihtiyaçlarını alamıyorum. Ne demek ya. Hırsızlık mı yapmamız lazım ya? Çalmamız mı lazım illa? Yaşamak için ya. Sığınmacı oldum. Yer bulamıyorum ya. Yer bulamıyorum. Kiram sekiz bin liradan on beş bin lira oldu. Kim ödeyecek? Beş aydır ya. Nasıl dolaşıyorlarsa bugün de bizi görsün ya. Bugün de bizi görsün artık yeter... Bu kadınları görmüyor mu? Görmüyor mu? Benim çocuğum bir şey istiyor. Ben alamıyorum. Diyorum yok diyorum ama içim içimi yiyor. Yok diyorum. Okula gidiyorlar. İhtiyaçlarını alamıyoruz. Yok..."