Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 'Deprem ve Dirençli Kentler Konferansı'na konuk oldu.

Depremin asla zamanla ölçülmeyeceğini aktaran Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Görür, şunları söyledi;

Zamanı deprem ile karıştırırsanız; en büyük hatayı yaparsınız. Deprem ne zaman olursa olsun, eğer hazırlıklı olmazsak; insanımız ölecek demektir.

3 kente uyarı

İzmir, bir deprem kenti. M.S. 175-1864 yılları arasında 6-7 şiddetinde depremler var. İzmir'de deprem kaynağı çok ve özellikle İzmir yarımadası üzerinde çok sayıda fay var. Manisa ve Aydın çevresinde faylar mevcut. Burada görülen her fay, 7 ve üzerinde büyüklükte deprem üretebilir ve İzmir'i felç eder.

"İzmir'de fay analizi çalışmalarına başlandı"

İzmir'de önce fay analizinin yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Görür, "Bugün İzmir'de bu çalışma başladı. ODTÜ'deki arkadaşlarla analizler yapıyor. Fay analizi tespitinden sonra İzmir'in topografyasına bakmak lazım. İzmir'de bazı yerler yüksek, bazı yerler ova ya da çukur. Yüksek olan yerlerin depreme daha dayanıklı olduğuna işaret edilir. Aynı bölgede bazı yerler alçak olurken, bazı yerlerin yüksek olması o bölgede depremlerin meydana geldiğini gösterir. Üçüncüsü; jeolojisini incelemek. Çeşitli üniversiteler, İzmir'in jeolojisini çalışmışlar. 'Hidrojeoloji' denilen İzmir'in altındaki su rezervleri, bize problem çıkaran şeylerdir. Eğer zemin altında su varsa, deprem sırasında problem var demektir. Bu su akışların nerelerde kalınlaştıkları, nerede azaldığı ve akış yönleri önemlidir. Killi, sulu zeminler yapılan yollar, binalar ve üst yapılar depremde yıkılmaya mahkumdur. Bugün İzmir'de bunlar da yapılıyor. Jeofizikte özellikle sismoloji parametreleri yapıyoruz" dedi.