Haber: Sabri Kırdar

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şube üyeleri eylemin ikinci gününde Konyaaltı İlçe Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak yönetmeliğin geri çekilmesini istedi. Yağmur altında gerçekleşen eylemde “Sağlığa Bakan Arıyoruz” pankartı açan SES üyeleri yanlarında getirdikleri fenerle Sağlık Bakanını aradılar.

Eylemde konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES ) Antalya Şube Başkanı Dr. Kaan Taşer, "22 yıllık AKP iktidarında sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yanında olan, onların sorunlarına bakacak ve çözüm üretecek bir bakan henüz çıkmadı sağlığa bakan bir bakan bulamadık, bizde fenerle aramaya karar verdik. Gördüğünüz gibi böyle de bulunmuyor çünkü onlar sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yanında değil. Onlar sağlığı ticarileştirmek isteyenlerin yayında" dedi. 

Bu yönetmeliğinin hiçbir maddesi iyi bir sağlık hizmeti ve iyi bir çalışma ortamını hedeflemiyor!

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği de eleştiren Dr. Kaan Taşer şunları belirtti; hepinizin yakından bildiği gibi, tüm uyarılarımıza rağmen, aile sağlığı merkezlerinde görevli hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza adeta zulüm yaşatacak ve halkımız için türlü olumsuzluklara neden olacak bizlerin ’Eziyet Yönetmeliği’ olarak isimlendirdiğimiz, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, 1 Kasım 2024 tarihinde yürürlüğe konuldu.

Sağlık bakanlığının hiçbir sağlık meslek örgütüne danışmadan hazırladığı 'yeni' aile hekimliği 'Eziyet Yönetmeliği' özünde HYP (Hasta Yaratma Projesi) odaklı," birey hasta olmalı ki sağlık çalışanları performans yapabilsin" mantığına dayanmaktadır! Bu yaklaşım, Bakanlık yetkililerinin koruyucu sağlığı ne kadar yanlış anladığını da göstermektedir. Bakanlık, Sağlık kurumlarına başvuran hasta sayısı ile değil, ne kadar kişiyi hastalıklardan koruduğu ile övünmelidir.

Bu nedenle ülkemizin dört bir yanında 5-7 Kasım 2024 tarihleri arasında 3 gün süre ile aile sağlığı merkezlerinde iş bırakma eylemi yaptık. Eylemimiz ülke genelinde çok ses getirdi. Halkımız da yanımızdaydı, bizlerleydi. Üç günlük iş bırakma eylemimize Aile Hekimlerinin katılımı da yüksek oldu. Tüm bu uyarılarımıza rağmen maalesef Sağlık Bakanlığı yönetmeliği geri çekmeme ısrarını sürdürüyor. Buradan şunu bir kere daha ifade etmek istiyorum bu eziyet yönetmeliğinin hiçbir maddesi iyi bir sağlık hizmeti ve iyi bir çalışma ortamını hedeflemiyor bizim bu onur kırıcı yönetmeliği kabul etmemiz kesinlikle mümkün değildir.

AKP Aile Hekimliği Sistemini Ticari Faaliyet Kapsamına Sokmak İstiyor!

Sağlığı ticarileştiren AKP iktidarı birinci basamak/ aile hekimliğini de performansa dayalı ticari faaliyet kapsamına sokmaktadır. Performans dayatması, günlük muayene sayıları, vatandaşı ASM'ye gelmeye ikna etme vb işler aile hekiminin görevi haline gelmektedir. Bu 'kriterleri' tutturamayan aile hekiminin hak edişi/ücreti kesilip sözleşmesi feshedilecektir. Kısaca  daha çok iş daha az ücrete yaptırılacaktır.

AKP'nin sağlıktaki yanlış politikaları halkımızı 'bilinçli olarak' hasta etmekte, sağlık emekçilerine şiddet, emek sömürüsü, yoksulluk, tükenmişlik ve ölümden başka bir seçenek sunmamaktadır.

Birinci basamak sağlık hizmetlerine ilişkin de defalarca görüşlerimizi ifade etmiş, eylemler, iş bırakmalar gerçekleştirmemize rağmen görüşlerimiz dikkate alınmamıştır. Artan tepkiler nedeniyle de palyatif ve çözüm olmayacak üstelik ASM’leri tümüyle ticarethaneye dönüştürecek uygulamalara gidilmektedir. Bu da yetmezmiş gibi bilimsel olarak yararı netleşmeyen tıbbi faaliyetlere de alan açılmaktadır.

Yönetmeliği Geri Çekin!

Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz.  Alanın öznesi olan bizlerin, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin örgütlerinin yapılan değişikliklere yönelik görüşlerimizi ve önerilerimizi dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz:

1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.

2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.

3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.

 4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve   sağlık emekçilerine   emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.

5.  Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

Bizler halkın sağlık hakkını, mesleki özerkliğimizi, mesleğimizin onurunu, ekonomik ve özlük haklarımızı savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri çekilmesini istiyoruz.

Yukarıda dile getirdiğimiz sorunların çözümü ve taleplerimizin karşılanması için 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde yapacağımız iş bırakma eylemi daha da önemli hale gelmektedir. Bu iş bırakma eylemimiz sadece sağlık emekçileri için değildir. Meslek onuruna, angarya çalışmaya, bilimsellikten uzak uygulamalara karşı olduğu kadar halkın sağlık hakkının da talebidir. Bu nedenle de cebinden daha fazla para ödemek istemeyen, nitelikli sağlık hizmeti almak isteyen halkımızın da desteğini bekliyoruz. 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde halkımızı ASM’lerden hizmet almak için değil sağlık hakkına sahip çıkmak için alanlarda bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz.

Biz SES olarak başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu ve bunu kuracak gücümüzün olduğunu biliyoruz. Bu Yol'da mücadelemizi yılmadan yorulmadan sürdüreceğiz. SES varsa umut var.. Direnme var!   Yaşasın örgütlü mücadelemiz Yaşasın SES!