Akşener, İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor. İYİ Parti liderinin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

  • “Milletin adamıyım” diye geldin giderayak, mafyaların, simsarların, kuklası oldun. Bir zamanlar, geçmiş iktidarların hatalarından, ders alırdın. Şimdiyse, kendi hatasını göremeyecek kadar kör, doğruları duyamayacak kadar da, sağır bir adam oldun. “Neredeeen, nereye?” değil mi Recep Bey? Görüyorum ki, artık sende Ayşe Ateş’e verdiği sözü tutacak, basiret yok! Babasız kalan Banuçiçeğin, Bengüsu’nun, karşısına çıkacak, yüz yok! Elindeki sınırsız yetkiye rağmen, katillerden hesap soracak, cesaret ise, hiç yok.
  • Memlekette açlık sınırı, 9 bin 591 lirayı bulmuş. Yoksulluk sınırı, 31 bin 241 lira olmuş. Bunlar, en düşük emekli maaşını 7 bin 500 lira yapmakla övünüyor.
  • Bak Recep Bey Cudi ve Gabar senin için vatan olmayabilir. Ama bizim için Rize ne kadar vatan toprağıysa Cudi de o kadar vatan toprağıdır. Kocaeli ne kadar vatan toprağıysa Gabar da o kadar vatan toprağıdır.
  • Saray medyası, sahte başarı hikayeleri yazarken Kızılay’ın depremzedelere çadır sattığı haberi sosyal medyadan yayıldı. Toplanan vergilerin, kimlerin cebine girdiğini sosyal medya duyurdu. İşte tam da bu yüzden rezilliklerini meydana döken her şeye düşmanlar. Sosyal medyaya düşmanlar. Gençlere düşmanlar. Gençlerin kullandığı, tüm teknoloji araçlarına düşmanlar.
  • Recep Bey’in geçen haftaki, sayısız hezeyanlarından biri vardı ki, gerçekten evlere şenlik. Neymiş? Kiminle uğraşacağımı, çok iyi bilecekmişim. Neymiş? Kendisini benimle uğraştırmayacakmışım… Vay vay vay… Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi.
  • Biliyorsunuz İstanbul İl Başkanlığımız silahlı bir saldırı yapıldı. Neymiş efendim? İnşaat bekçisi bir kardeşimiz, hırsız kovalıyormuş. Hırsızları kaçırmak için de, havaya ateş etmiş ne hikmetse, kurşunlar gelmiş, İYİ Parti’yi vurmuş. Bakın siz şu işe. Allah’tan, il binamız Kabataş’ta değil. Bilmeyenler için söyleyeyim İstanbul İl Başkanlığımız, sanılanın aksine, havada değil, yerdedir. Üstelik ateş edilen yer ile, binamız arasında belediyenin reklam panoları ile, koskoca bir E5 karayolu var. Yani Binamızın girişi, E5’in altında kaldığı için ateş edilen yerden, bina girişinin vurulma ihtimali gerek fizik, gerek de, geometri kurallarına göre, imkansız. Yani; ya ifade yanlış ya da bu bekçi kardeşimiz, bir aksiyon filmine özenmiş olacak,“mermiye falso vermiş” ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek “yanlışlıkla” binamızı vurmuş.
  • Ayrıca iddiaya göre, bu bekçi kardeşimiz, hırsızlığı engellemek için, defalarca ateş etmiş. Ama ne hikmetse bu kadar ciddi bir hadiseyi, şirketteki üstlerine bildirmemiş.Tutanak tutmamış. Polise haber vermemiş. Hatta bunları yapmadığı gibi; Üstüne de sanki hırsızlık hadisesi, normal bir olaymış gibi hırsızlara ateş etmek de, bu Teksaslı kardeşimizin, günlük rutiniymiş gibi gitmiş evine, bir güzel yatıp uyumuş.
  • Recep Bey utanmasan, mermiye saldırdı diye, parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden özür dileyeceğim, öyle mi? Hadi oradan be hadi oradan. Çok beklersin.
  • Şimdi bize, bu kurşun mu dur diyecek? Söyleyin, Sinan Ateş durdu mu?