Yeniden Refahlı Bekin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in çeşitli üniversitelerde görev yaptığını ve akademisyen olduğunu hatırlattı.

Ahmet Özer'in belediye başkanı adayı olması için Adalet Bakanlığı'na bağlı savcılığa başvurduğunu, savcılıktan aldığı belgeyi YSK'ya verdiğini hatırlatan Bekin, "Yüksek Seçim Kurulu tarafından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra kendisine seçim için izin verilmiştir. Bu görüşmeleri ne zaman yaptığı büyük anlam ifade etmektedir. Yetkililer defaatle bazı kişilerle görüşmeler yaptığını ifade ediyorlar. İzlediğimiz kadarıyla bu görüşmelerin büyük bir kısmını seçimlerden önce yaptığı söz konusudur. Son 10 yıllık kayıtlar önüne getiriliyor. Madem ki daha önceden böyle görüşmeler yapılmış, bunlarla ilgili şimdiye kadar neden gerekli hukuki adımlar atılmamıştır. Bunlarda birer soru işareti olarak önümüzde durmaktadır" diye konuştu.

Erbakan hatırlatması

Bekin, geçmişte Necmettin Erbakan'ın adaylığının YSK tarafından yasaklandığını hatırlatarak, "Yüksek Seçim Kurulu, Erbakan hocamıza maalesef o dönem için adaylık izni vermemişti. Böyle hassas bir şekilde adayları inceleyen Yüksek Seçim Kurulu, bu belediye başkanına neden böyle bir izin verdi?" diye sordu.

Esenyurt'un Türkiye'nin en büyük ilçelerinin biri olduğunu ve birçok ilden daha büyük nüfusu barındırdığını belirten Bekin, "Burada sadece belediye başkanı değil, seçmenlerinde cezalandırılması söz konusudur. Çünkü burada kayyum atanmasıyla seçmenlerin sandığa giden oylarının da boşa gitmesi demektir. Bizim arzu etmediğimiz şekilde şafak operasyonuyla gözaltına alınması, seçilmiş bir belediye başkanının ve bundan da ötesi onun yerine de alelacelede kayyum atanmasıdır" dedi.

"Seçmenlerin hür iradesine saygı göstermemiz gerekiyor"

Geçmiş yıllarda Doğu ve Güneydoğu'daki illere de kayyum atandığını hatırlatan Bekin, şöyle konuştu:

"Artık Türkiye'nin kayyumla imtihanının ortadan kalkması gerekmektedir. Geçmişte iktidar bütün Doğu ve Güneydoğu'da belediye başkanlarını görevden alarak yerine kayyumları atamıştır. Bu kayyumlara rağmen bu sefer daha güçlü bir şekilde o siyasi partiler tekrar belediyeleri kazanmıştır. İsim vermek istemiyoruz. Bir belediye başkanı daha önce seçildi ve onun yerine kayyum atandı. Bu seçimde belediye başkanı tekrar aday oldu. Bu sefer de bir büyükşehir belediyemizde seçildi. Halen görevinin başındadır. Onun mahkeme süreci de olmasına rağmen hala devam ediyor. Seçmenlerin hür iradesine saygı göstermemiz gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Eğer ki bir belediye başkanının suçu varsa mutlak suretle, zaman geçirmeden seçimden önce hukuki adımların atılması kaçınılmaz olması gerekir."