ESM Eskişehir İl Temsilciliği tarafından yapılan basın açıklamasında, iktidarın kendi yarattığı krizin yükünü emekçilere yıktığı belirtilerek, enerji alanındaki özelleştirme politikalarının vatandaşın sırtına ağır faturalar olarak yansıdığı ifade edildi. Kamu yararı gözetilmeden yapılan düzenlemelerin şirketleri zenginleştirdiği, halkın ise mağdur edildiği vurgulandı.

Açıklamada, elektrik piyasasının üretim, iletim ve dağıtım olarak üçe ayrıldığı ve Türkiye'nin 20 dağıtım bölgesine bölünerek kontrolün özel şirketlere devredildiği hatırlatıldı. "Hizmet kalitesi artacak, fiyatlar düşecek" söylemleriyle başlayan bu süreçte, zamanla kalite ve enerjiye güvenli erişim olanaklarının gerilediği, elektrik faturalarının ise sürekli artan zamlarla kabardığı dile getirildi.

5 Nisan'dan itibaren geçerli olmak üzere tüm abone gruplarında elektrik fiyatlarına yapılan zam oranları (mesken %25, kamu ve özel hizmetler %15, sanayi %10, tarımsal faaliyetler %12,4) hatırlatılırken, BOTAŞ'ın da doğalgaz fiyatlarında sanayi için ortalama %20, elektrik üretim santralleri için ise ortalama %24,2 oranında artış yaptığına dikkat çekildi.

Elektrik Mühendisleri Odası'nın (EMO) hesaplamalarına göre, 4 kişilik bir ailenin asgari elektrik faturasının zamla birlikte 476,6 TL'den 595,8 TL'ye yükseldiği, faturadaki dağıtım bedelinin payının ise %70,9'a ulaştığı belirtildi. Son dört yılda asgari elektrik faturasındaki artışın %224,8 olduğu, aynı dönemde dağıtım bedelindeki artışın %642'yi bulduğu vurgulandı.

Yapılan zammın büyük ölçüde dağıtım şirketlerine yarayacağı, üretim fiyatları sabit kalmasına rağmen dağıtım bedellerinin yükseltildiği ifade edilerek, milyarlarca liralık yükün vatandaşın cebinden çıkıp şirketlerin kasasına gideceği savunuldu.

Elektrik şirketlerinin altyapı iyileştirilmesi ve güvenlik önlemleri gibi konularda sorumluluktan kaçındığı, bunun sonucunda Diyarbakır ve Mardin'deki yangınlarda 15, İzmir'deki açıkta bırakılan kablolar nedeniyle 2 kişinin hayatını kaybettiği hatırlatılarak, özelleştirme politikalarının enerjiye erişim hakkının önüne geçtiği ve halkın yaşam hakkını tehdit ettiği vurgulandı.

ESM, bu nedenlerle enerji alanındaki özelleştirmelerin durdurulmasını, özelleştirilen şirketlerin tekrar kamulaştırılmasını, yapılan elektrik zamlarının geri alınmasını ve her ay fazladan ödenecek milyarlarca liranın halkın cebinde kalmasını talep etti. Sendika, haklı talepleri için alanlarda olmaya ve mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğini bildirdi.