Erdoğan'ın Twitter ve Netflix açıklamalarının ardından gündeme yeniden gelen 'veri yerelleştirme odaklı yasa tasarısı'na dair açıklamalarda bulunan İYİ Parti İBB Meclisi üyesi Dr. Taylan Yıldız, "Bu yaklaşım veri güvenliğinin sağlanması ile bağdaştırılabilir bir yaklaşım değildir" diye konuştu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı açıklamada sosyal medyaya “sansür” düzenlemesinin parlamentoya getirileceğini duyurmuş ve “Yalanın iftiranın kişilik haklarına saldırının alıp başını gittiği bu (Sosyal Medya) mecraların bir düzene sokulması şarttır” demişti. İktidar tarafından dönem dönem sosyal medya ve internet düzenlemelerine ilişkin kanun tasarıları gündeme getirildiğini kaydeden İYİ Parti İBB Meclis üyesi Dr. Taylan Yıldız, konuya ilişkin dokuz8HABER'den Gürkan Özturan'a yaptığı açıklamada, "Geçtiğimiz aylarda da torba yasa taslağı içerisinde 5651 sayılı Kanun'da değişiklik içeren hükümlere yer verilmişti. Bu tasarıya bakıldığında Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalsın politikası çerçevesinde hareket edildiği görülmektedir. Ancak bu yaklaşım veri güvenliğinin sağlanması ile bağdaştırılabilir bir yaklaşım değildir" ifadelerini kullandı. Taslakta yer alan "Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi ve yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye'deki kullanıcıların verilerini Türkiye'de barındırmakla yükümlüdür" ifadesini değerlendiren Dr. Yıldız, "Söz konusu yaklaşım kişilerin verilerinin güvenliğini amaçlamaktan ve sektör dinamiklerinden uzaktır. Zira;
- Türkiye'de faaliyet gösteren şirketin, verileri Türkiye'de tutması hem teknik hem operasyonel sebeplerle mümkün olmayabilir.
- Veri koruma standartları yurt dışındaki şirketin bulunduğu yerde daha üst seviyede olabilir.
- Daha düşük maliyetlerle koruma ve yönetme imkanını bulunabilir.
Bunun yanında Türkiye'de de Kişisel Verilerin Korunmasi Kanunu yürürlüktedir. Bu Kanun'a uygun olarak yurtdışına veri aktarımı yapan şirketlerin torba yasayla bu şekilde ağır yükümlülükler altına sokulması ekonomik anlamda da ülkemizi zor duruma sokabilecektir. Zira yabancı yatırımcının ülkeye çekilmesi, teknolojinin dolaşımı ve aynı zamanda teknoloji üreten milli üreticinin de yurtdışına açılması için sınır aşan veri hususunda tatmin edici bir hukuki zeminin olması oldukça önemlidir" diye konuştu.
TAYLAN YILDIZ KİMDİR?
1980 yılında röntgen teknisyeni bir anne ve doktor bir babanın çocuğu olarak İzmir’de dünyaya geldi. Karşıyaka Anadolu Lisesi’nin ardından gittiği İzmir Fen Lisesi’nde, master tezi düzeyinde gösterilen ‘Soma Termik Santrali’nde atık küllerin içindeki yanmamış kömürlerin geri kazanımı ve kül dağlarının çevresel etkileri’ konulu bir proje geliştirdi. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni onur derecesi ile bitirdikten sonra Massachusetts Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. 2003’de, tüm dünyada yılda en fazla iki kişinin kabul edildiği Stanford Üniversitesi’ndeki İşletme Doktorası Pazarlama programına tam burslu olarak kabul edildi.Doktora programı sırasında Google tarafından keşfedildi. Burada on sene boyunca Google’a en fazla reklam veren şirketlerin CEO ve CMO seviyesinde yılda 15 milyar Dolarlık reklam bütçesi yöneten yöneticilerine danışmanlık yaptı. Aynı zamanda Google’da 3 patent başvurusu bulunmaktadır. 2017 yılında Meral Akşener’in çağrısı üzerine Türkiye’ye döndü. İYİ Parti’nin kuruluşunda yer aldı ve kurucu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. Halen İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyeliği görevini yürütmektedir. Stanford Üniversitesi Dijital Şehirler İnisiyatifi ve IBM ile Türkiye’de akıllı şehirlerimizi kurmak üzere ortaklıklar üzerine çalışan Taylan Yıldız, şu an İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi ve Genel Başkan Danışmanlığı görevlerini sürdürmektedir. Dr. Yıldız aynı zamanda çevre sorunlarıyla ilgili sorunlara dikkat çekmek amacıyla yapılan “Doğa İçin Çal” projesinde müzisyenlik ve tanıtım direktörlüğü yapmaktadır.