Ayhan Bilgen, tahliye sonrası güncel siyasete ve HDP’ye yönelik eleştirilerini ve çıkış önerilerini, #dokuz8Haber Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Biçici’ye anlattı.

Seçilmiş Kars Belediye Başkanı ve eski Milletvekili Ayhan Bilgen, #dokuz8TV’nin canlı yayınına katıldı ve güncel siyasi gelişmeleri değerlendirdi. “Ben geçerken HDP'ye uğramış, ya da hasbelkader HDP'de yer almış bir siyasetçi değilim” diyen Ayhan Bilgen, Ayhan Bilgen, HDP'nin Türkiye'nin farklı kesimlerini içine dahil edeceği bir siyasi anlayış inşa etmesi gerektiğini vurguladı.

Ayhan Bilgen, HDP ile ilişkisini yaklaşımını şöyle özetledi: “Bazı arkadaşlar iktidar partisinde yer aldılar. Ben muhalefette yer almayı seçtim. Ama HDP’nin yüzde 1’in altında oy aldığı Konya'da milletvekili adayı oldum. Kürt partisinde bir siyasi sorumluluk almak istedim. Sadece milletvekili ya da belediye başkanlığı hırsım olsaydı, Konya'da milletvekili adayı olmazdım. Sonra ise Kars'tan milletvekiliği teklifini reddettim. Siyasi görüşümü kişisel hırsların üzerinde tuttum. Grup Başkanvekilliğini bırakıp, Kürt siyasetinin hiç belediye seçimi kazanmadığı Kars’tan aday oldum. Siyasi arayışım kişisel bir hırstan ziyade HDP'nin kuruluş felsefesine bir katkı sunma ihtiyacıdır.”

“GEÇMİŞTE DE ÖNERİLER SUNDUM; ELEŞTİRİLER YAPTIM”

“Ben herhangi bir yerde yer bulamadığı için HDP'de yer alan biri değilim” diyen bilgen, “Bugün de yarın da nerede yer alırsam alayım, HDP'nin içinde, dışında ya da HDP ile dayanışma içerisinde yer alayım, üzerime düşen sorumluluğu her zaman yaparım.” dedi. HDP’nin daha güçlü, daha etkin bir siyaset üretmesi çabasıyla geçmişte de öneriler sunduğunu, eleştiriler yaptığını aktaran Ayhan Bilgen, “HDP’nin diğer partilerden farkı, kurullar eliyle siyaset yapmak değil, toplumsal siyaset yapmaktır. Kararları en ağır bedeller ödeyen kitleler alırlar. Benim için değerler önemlidir. Türkiye siyaseti ile ilgili genel ihtiyacı, boşluk analizini sadece HDP’ye yönelik bir beklenti gibi tarif etmek, hem HDP’ye haksızlıktır, hem de benim sözümün amacından koparılıp magazinleştirilmesidir.” diye konuştu.

"HDP ile başlayıp HDP ile bitmeyen bir muhalefet sorunu ve topyekün bir tıkanma sorunu var. Böyle bir HDP'nin yeterli olduğunu düşünenler olabilir. Bu da bir tercihtir. Bunu kabul ederlerse hiçbir tartışma ihtiyacı olmaz.”

“TOPYEKÜN BİR TIKANMA SORUNU VAR”

Sadece nüfus yoğunluklu olarak güçlü olunan yerlerde değil, her yerde siyaset yapmanın önemli olduğunu vurgulayan Ayhan Bilgen, Çatı Partisi ve Demokrasi İçin Birlik hareketlerini de buradan doğduğunu söyledi. “7 Haziran'da bir başarı hikayesi vardır” diyen Bilgen, “Haksızlık yapmamam lazım, HDP'nin politikalarını boşa çıkaran bir süreç yaşandı. Her şeyi HDP'nin çözmesini bekleyemeyiz. HDP'nin kararlılığı önemli, ama HDP ile başlayıp HDP ile bitmeyen bir muhalefet sorunu ve topyekûn bir tıkanma sorunu var. Böyle bir HDP'nin yeterli olduğunu düşünenler olabilir. Bunu da yadırgamam bu da bir tercihtir. Bunu kabul ederlerse hiçbir tartışma ihtiyacı olmaz.” dedi. Yol arkadaşlarına saygının gereği olarak yapıcı şeyler söylemek gerektiğini vurgulayan Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye'nin bütün yükünü HDP'nin sırtına yükleyemem. HDP'nin yapması gerekenleri de söylemek gerekir. HDP'nin kendisi de farklı bileşenlerden oluşuyor. HDP'nin de dayanışma içerisinde olduğu dost partiler var. İktidarcı bir yaklaşım ne HDP'ye ne de diğer kurumlara katkı sağlar. Kırıcı ve dağıtıcı bir pozisyonda olmadan yeniden inşa sürecini de halı altına süpürmemek gerekir.”

"HDP muhalefetle asgari bir ortaklaşmayı sağlamalıdır. Herkes kendi siyasetini ve hedeflerini sağlamak için çalışır. Ama muhalefetle birlikte hareket etmenin bir yolu yöntemini aramalıdır."

“HDP MUHALEFETLE ORTAKLAŞMALI”

HDP'nin tabanının görüşlerini taleplerini ve ilkelerini esas alması gerektiğini ifade eden Ayhan Bilgen, HDP’nin muhalefet ile ilişkileri bakımından ise şunları söyledi: “Muhalefetin de taleplerini esas alması gerekiyor. HDP muhalefetle asgari bir ortaklaşmayı sağlamalıdır. Herkes kendi siyasetini ve hedeflerini sağlamak için çalışır. Ama muhalefetle birlikte hareket etmenin bir yolu yöntemini aramalıdır. Yeni bir muhalefet tarzı yeni bir sentezin yolu bulunmalıdır.”

“İKİ PARTİLİ BİR YAPI OLMALIYDI”

Cezaevinden çıktıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle henüz HDP yönetimi ile görüşmediğini aktaran Ayhan Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cezaevindeyken de paylaşıyordum. Yapısal bazı sorunların tartışılması gerekiyor. HDP kurulduğunda iki partili bir mekanizma öngörülmüştü. Kürt sorununun yoğun olarak tartışılması bir süre sonra bileşenlerle tartışmanın da önünü açıyor. HDP bir çatı partisi olarak örgütlenmeli, ama BDP de mecliste grup kurmalı ve parlamentoda sözünü söyleyebilmeliydi. Bütün bu yükü HDP'nin üzerine bırakmak zordur. Ama baştaki plan daha sağlıklıydı. Baştaki plana ne kadar ihtiyaç olduğu bugün bir kez daha ortaya çıkıyor.”

“SİYASET, TOPLUMSAL GERÇEKLİĞE GÖRE ŞEKİLLENMELİ”

“Siyaseti tek kanala hapsetmemek gerekir” diyen Ayhan Bilgen, genişleme ya da kriminalize olma konusunda yaşanan sıkıntıların biraz da yaşanan politik daralmanın sonucu olduğunu ifade etti. “Siyaset mi toplumsal gerçekliğe göre şekillenecek, yoksa toplum mu siyasete göre şekillenecek?” diye soran Ayhan Bilgen, demokratik siyasetin gereğinin birincisini yapmak olduğunu ifade etti. Bilgen, “Türkiye'yi yüzde 10 ile yönetmek gibi bir anlayış içinde değiliz. Kim neden HDP'den nefret ediyor kim neden HDP'den korkuyor bunları aşmak için HDP hangi hamleleri yapmalı? Hangi adımları atmalı bunlar çok önemlidir.” diye konuştu.

"Siyaset kendi kanallarını açar. Siz bir kanalı kapatırsanız onlar başka bir yerde kendisini ifade eder. Farklı sosyolojilerin kendisini ifade etmesine ihtiyaç var. Farklı bir tarz siyaset anlayışına ihtiyaç var."

"SİYASET KENDİ KANALLARINI AÇAR"

Ayhan Bilgen, HDP'nin Türkiye'nin farklı kesimlerini içine dahil edeceği bir siyasi anlayış inşa etmesi gerektiğini vurguladı. "Siyaset kendi kanallarını açar. Siz bir kanalı kapatırsanız onlar başka bir yerde kendisini ifade eder. Farklı sosyolojilerin kendisini ifade etmesine ihtiyaç var. Farklı bir tarz siyaset anlayışına ihtiyaç var. Siyaset sadece parti merkezlerine hapsedilmeyecek kadar önemlidir" diyen Ayhan Bilgen, bu yöntemlerin kullanılamaması durumunda "tasfiye olunacağını" söyledi.

"VİDEOLARA İLGİ SİYASETTEKİ BOŞLUĞU GÖSTERİYOR"

Türkiye'ye otoriter popülizmi boşa çıkaracak bir siyaset anlayışına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ayhan Bilgen, "Değişime direnmemek gerekir değişime ayak uydurmak gerekir. O şahsın videoları da bu kadar izleniyorsa bu siyasete bir boşluk olduğunu da gösteriyor. 2002 yılında Cem Uzan'ın yaptığı kampanya, ortaya yüzde 7'lik bir parti çıkardı. Hangi seçmen niye gitti onlara oy verdi, cesaretle sorgulamak gerekiyor. Bu videolara gösterilen ilgi de bir sinyal bir mesaj veriyor. Yarın da siyasete çok farklı mekanizmalara seçmen yönelebilir." dedi.

"KİTLE DOĞRU GÖRÜRSE SİZE YÖNELİR"

Ortada bir muhalefet sorunu olduğunu aktaran Ayhan Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muhalefete haksızlık yapmak ya da suçlamak için demiyorum. Eğer toplum bizi anlasın, diye beklerseniz daha çok beklersiniz. Zayıflarlarsa kitle bize yönelir bakışı yanlıştır. Kitle doğru görürse size yönelir. Küçük dükkancılık yapmak var, bir de birlikte büyümek birlikte söz söylemek var. Her büyümenin de bir bedeli var. Demokrasi de büyüme anlamadır uzlaşmadır. İktidarın bir taklidi olmak ya da sağcılık yarışına girmek değil kastettiğimiz. Cumhuriyetin kuruluş referanslarının da güncellenmesi gerekiyor. Kürt sorununda da bir normalleşmeyi ve yeni bir sözü söylemeyi gerektirir. Yeni aktörler yeni dinamikler ortaya çıkacaktır. İşte iktidar ve muhalefet kanadından yeni dinamikler ve aktörler ortaya çıkıyor. Demokrasi eksenli bir bir siyasetin bütünleştirici olacağını düşünüyorum."

"2023 kimsenin babasının malı değil. Bu söylemin muhalefet dünyasında yer almaması özgüvensiz bir durumdur. Siyaset ise özgüven ve cesaret ister. Bir zemini başkasına tepki olsun, diye terk etmek yerine doldurmak gerekiyor."

"2023 KİMSENİN BABASININ MALI DEĞİL"

Türkiye'de yeni bir Anayasa tartışmasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Ayhan Bilgen, "Cumhuriyet değerlerinin güncellenmesi demek 46'ya kadar yaşananların kes kopyala yöntemiyle o dönemin şartlarına bağımsız olarak tartışılacak konular değil. Bir dondurulmuş Kemalizm ya da bazı tarihçilerin deyimiyle 'gardırop Kemalizmi' ile yeni dönemi tanımlayamayız. 2023 kimsenin babasının malı değil" dedi. 2023 söyleminin muhalefet dünyasında yer almamasının özgüvensiz bir durum olduğunu belirten Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyasetin özgüven ve cesaret ister. Bir zemini başkasına tepki olsun diye terk etmek yerine doldurmak gerekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2023 deklarasyonunu son derece önemli ve değerli görüyorum. Bunun yansıması sadece CHP'nin genişlemesi ile olmaz. İktidar partisine oy verecek kişilere de ulaşmak için çalışma platformları kurmak gerekiyor. Siyasete sözüne güvenen ötekilere ulaşmaktan çekinmez korkmaz. Muhalefetin mevcut durumu koruma gibi bir fantezisi yoksa, bu statükoyu aşmak için çaba içinde olması gerekiyor."

"Türkiye'de neye ihtiyaç var, eksik neresi, ben nereye katkı sunabilirim? Çok verimli görüşmeler oluyor, yapıcı eleştiriler oluyor. Varılacak hedefe odaklanmaktan ziyade, bu yürüyüşün kendisinin önemli olduğu kanaatindeyim."

"BU YÜRÜYÜŞÜN KENDİSİ ÖNEMLİ"

HDP'nin kapatma davası ve Kobane davasında son derece ucu açık bir denklem olduğunu ifade eden Ayhan Bilgen, "Biz insanlar ölmesin diye siyaset yaparken 37 kişiyi öldürmekten yargılanıyoruz. Kendi arkadaşlarımızı öldürmekle itham ediliyoruz" dedi. Siyasi sonuçlara odaklanmak gerektiğini ifade eden Bilgen, sağlık koşulları ve savcının tahliyeye itirazı gibi ihtimalleri de dikkate alarak kendisi için bir yol haritası belirlemeye çalıştığın aktardı. Ayhan Bilgen, daha sistematik biçimde neye ihtiyaç olduğunu tartışmayı önemsediğini belirterek, neler yapacağına dair şu bilgileri verdi: "Türkiye'de neye ihtiyaç var, eksik neresi, ben nereye katkı sunabilirim? Daha çok okuyorum dinleniyorum bu aralar. Benim için çok verimli görüşmeler oluyor, çok katkı sunan yapıcı eleştiriler de oluyor. Bir süre sonra belki bunu daha çok gündemli tartışmalara çevirebiliriz. Bir varılacak hedefe odaklanmaktan ziyade, bu yürüyüşün kendisinin önemli olduğu kanaatindeyim. Burada ortaya çıkan her şey ülkeye de katkı sunar HDP de isterse değerlendirebilir."

"SİYASETTEN ARINMIŞ BİR HUKUK YOKTUR"

Ayhan Bilgen, HDP'nin sine-i millete dönmesiyle ilgili olarak ise, "HDP organlarının konuşacağı tartışacağı konulardır. Siyasetten arınmış bir hukuk yoktur. Mahkemedeki hukuki savunma ile bunun siyasetten topluma vereceği mesajlar belirleyecektir" dedi. Mahkeme sürecini boşa çıkaracak politikalar yapılması halinde "mahkemenin de peşinden geleceğini" söyleyen Ayhan Bilgen, sözlerini şöyle tamamladı: "HDP'nin kapatılmasına karşı olan siyasi partilere mesaj vermek açısından da iyidir. HDP'nin ne söyleyeceğinin, hepimizi ilgilendireceğini göstermesi ve buna yönelik politikalar uygulaması gerekiyor. Beklemenin ötesinde oyun kurucu olmak çok daha önemlidir. Siyaseti etkisizleştirecek şey siyasetsizliktir. Beklemek ve boyun eğmek HDP açısından asla kabul edilmez."