20 yıldır önemli bir sorunumuz var!
Başarısızlığın faturası ya bakanlara ya müdürlere kesiliyor! Bu bir algıdır! Bu durum, yaşanılan sorunların ülkeyi yöneten siyasal anlayış ile ilgisinin olmadığı, beceriksiz yöneticilerden kaynaklandığı algısını yaratmak isteyenlerin siyasi hamlesidir.
Ziya Selçuk hangi sorunları çözmek için geldi? Hangi sorunları çözdü!
Bu soruya eğitim sektöründe çalışan emekçiler daha sağlıklı cevap verebilir ancak bu durumu faizleri düşür(e)meyen Merkez Bankası müdürü mevzusuna çevirdikleri için herkes kendine göre yorum yapabilir.
Ziya Selçuk algısı herkese hoşgörülü burjuva demokrasisini içselleştirmiş liberal özgürlükçü bir imaj yaratarak geldi. Toplumun siyasi fikri ne olursa olsun laik eğitim ısrarı, eğitimin dincileştirilmesine karşı direnci çözebilecek bir isimdi Ziya Selçuk! Ama hiçbir bakanlık siyasi iktidardan bağımsız hareket edemez. Çünkü mevcut siyasi iktidar AKP, içinde her türlü çoksa odaklarını ve ideolojisini barındırabilecek bir proje partisi olduğu için her türlü insanı bulabiliyor! Bir liberal gider, bir dinci gelir!
Ama sonuç olarak eğitimdeki fırsat eşitsizliği bitti mi, biter mi, hayır!
Atama bekleyen öğretmenler hak ettiği sayıda atandı mı, atanır mı, hayır!
Eğitimin kalitesi arttı mı, artar mı, hayır!
Biraz açarsak…
Bu süreçte en fazla dile getirilmesi gereken en önemli konulardan birisi de eğitim sistemidir. Eğitim sistemini yalnızca değişen sınav sistemine indirgemek kolaycı olacaktır. Eğitimin içeriğine dair sözler söylemek gerekir. Öğrencinin düşüncesi sınavlara göre değil anlatılan konuların içeriğine göre gelişir.
En azından benim bu şekilde gelişti. Hiçbir sınav sorusunu hatırlamıyorum. Ancak bir öğretmenimin tarih dersinde “şimdi size anlatacağım bu konuyu bilin ama inanmayın. Büyüyünce mutlaka araştırın.” dediğini hiç unutmuyorum. Anlattığı konu Yavuz Sultan Selim dönemiydi. Eğitim sistemine dair geçenlerde bir araştırmaya denk geldim.
Araştırma Fransa’ da yapılmış. Soru şu şekilde sorulmuş. “Alman faşizmini (Nazileri) kim yendi?” sorusuna 1945’de %60’a yakını Sovyetler Birliği , %20 ABD, Birleşik Krallık cevabını vermiş.
2015’de aynı soru ile yapılan araştırmada %23 Sovyetler Birliği , %54 ABD, Birleşik Krallık cevabını vermiş. Gerçek şu ki resmi kayıtlara göre nazi kayıplarının %80’i Sovyetler Birliği tarafından gerçekleşmiş. Amerikancı eğitim sistemi bir ülkenin tüm siyasal atmosferini nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. Bizim ülkemiz içinde 20 yıllık eğitim sisteminin yarattığı tahribatlar daha gün yüzüne çıkmadı. Yurt dışına yapılan beyin göçleri ve ailelerin endişeleri boşuna değil.
Şimdi Ziya Selçuk gitti,
Mahmut Özer gelmiş, zihniyet değişmedikçe neye yarar?