Otokrat lider Ömer El Beşir'in 2019'daki düşürülmesi sürecinden önce Sudanlılar tarafından pek tanınmayan 61 yaşındaki general el-Burhan, pazartesi günü ülkedeki “demokratik geçiş hükümetini” sona erdirdikten ve darbe yaptığını açıkladıktan sonra ülkenin tek gücü haline geldi.
Otokrat lider Ömer El Beşir'in 2019'daki düşürülmesi sürecinden önce Sudanlılar tarafından pek tanınmayan 61 yaşındaki general el-Burhan, pazartesi günü ülkedeki “demokratik geçiş hükümetini” sona erdirdikten ve darbe yaptığını açıkladıktan sonra ülkenin tek gücü haline geldi. Kendisini askeri diktatörlükten kurtarmak için uzun yıllardır mücadele eden Sudan’da gerçekleştirilen sayısız darbenin içinde yine aynı isim var: General Abdül Fettah el-Burhan.
General, pazartesi günü Sudan'da tüm yetki ve iktidarı ele geçirmeyi başardı ve 2019'da otokrat Ömer El Beşir'in düşüşüyle başlayan demokratik geçiş sürecini aniden durdurdu. Her zamanki hâkî üniformasını giyerek başındaki beresiyle darbeyi organize eden ordu şefi, ulusal televizyonda geçiş makamlarının feshedildiğini, sınırların kapatıldığını ve olağanüstü hâl ilan edildiğini duyurdu. Ordu sabahın erken saatlerinde yönetime el koyduğunu açıkladığında, olan bitenden habersiz evinde vakit geçiren Başbakan Abdullah Hamdok darbeyi televizyondan öğrendi. Ardından pek çok siyasi tutuklandı. Başbakan salı günü uzun bir metin hazırlayarak basının karşısına çıktı ve generale güvence verdi. Ayrıca, askeri hareketliliğin başlamasından bu yana en az on kişinin öldüğünü duyurarak ordunun "bir iç savaştan kaçınması" gerektiğini vurguladı.
"GERİ ÇEKİL"
Sudanlıların tanımadığı ama aslında askeri kariyeri boyunca hep önemli görevlerde bulunmuş olan 61 yaşındaki Abdül Fettah el-Burhan, Nisan 2019'da Ömer el-Beşir'in devrilmesinden sonra tamamen kabuğundan çıktı ve ünlenmeye başladı. Aynı zamanda diktatör el-Beşir'e artık ülkeyi yönetmediğini ilk açıklayan üç subaydan biri olan Burhan, el-Beşir ile yaptığı o konuşmayı BBC’ye şöyle anlatıyor: "Onu görmeye gittim ve dedim ki: 'Silahlı kuvvetlerin liderleri durumun kontrolden çıktığına ve geri çekilmeniz gerektiğine karar verdi.’ Bana döndü ve ‘Tamam’ dedi.”
Hem sağduyulu hem de istikrarlı olan yüksek rütbeli subay el-Burhan, El-Beşir rejiminin gerçek bir savunucusu olan ve Askeri Geçiş Konseyi'nin (mevcut Egemenlik Konseyi) başkanlığını yapan General Awad Benawf'ın istifasının ardından onun yerine geçti. Ordu tarafından takdir edilen, kendisini apolitik olarak sunan bir kişi olan el-Burhan, Sudan uzmanı Roland Marchal’a göre aslında bir hafta haftada öncesine kadar fanatik olarak görülmüyor ve asla kötü bir üne sahip değil. Geçiş hükümetinin başına üç çocuk babası bir devlet başkanı kılığında geçiyor ve daima uzlaşmacı olarak ilerliyor. Diplomatik temaslara devam ediyor. Aynı zamanda Trump yönetiminin baskısıyla İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunuyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, El Beşir'e karşı darbeden bir ay sonra ilk yurtdışı seyahati için Mısır'ı seçiyor. Mareşal Abdel Fattah al-Sisi, İslamcı tehdide karşı koyabilecek bir müttefik olarak gördüğü el-Burhan’ı karşılamak için Güney Afrikalı Cyril Ramaphosa'nın göreve başlama törenine katılımını son dakikada iptal etti. Daha sonra, El Beşir'in düşüşünden sonra ülkedeki etkilerini sürdürmek için üç milyar dolarlık bir yardım paketinin serbest bırakıldığını hızlı bir şekilde açıklayan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'a gitti. Halk sokaklardayken o geziyor, geçiş hükümetini tanıtmaya çalışıyordu.
3 Haziran 2019'daki 100 ölü ve binlerce yaralının olduğu protestosunu sakinleştirmeye gücü yetmemişti. El-Burhan ve özellikle cuntada 2 numara ve Hızlı Destek Güçleri'nin başında olan Mohamed Hamdan Daglo, bu katliamlardan sorumlu olmakla suçlanıyor.
Peki, zaten tüm yetkiler elinde olan bir geçiş konseyinin başındaki el-Burhan neden şimdi darbe yapma gereği hisseti? Ordu, ülkenin kontrolünü yeniden tamamen kazanmak için 2019 devrimini manipüle etti. Ömer El Beşir'i deviren halk devrimi, bir halkın öfkesi sayesinde diktatörün nasıl alaşağı edileceğini kanıtladı. Sudan'da ordu, sokağa çıkan halkın yanında gibi davrandı ve halk tarafından takdir edilen sivil güçlerle ortak çaba içine girdi. Derinlerde, gizli gizli tüm gelişmeleri yakından takip ederek ülkenin dizginlerini geri alabilmek için yeni rejimin gözden düşmesini bekliyorlardı. Eski rejimi ve diktatörlüğü temsil eden Ordu, Sudanlıların yeniden askeri yönetimi kabul edecek kadar çaresiz olması gerektiğini biliyordu. Açlık, yoksulluk ve işsizliğin çok yoğun yaşandığı ülkede bundan daha iyi bir fırsat yoktu. Çünkü Sudan halkı yeniden, bu kez geçiş hükümetine karşı hareket halindeydi. Darbe yapmak için daha iyi bir fırsat olamazdı.
El-Burhan’ın geçiş hükümetini tasfiyesi ve darbesi başta Mısır olmak üzere Arap ülkelerinden çok fazla beklenmedik bir olay gibi karşılanmadı. Sudan'daki askeri darbeyi kınayan ve tutuklanan sivil liderlerin serbest bırakılmasını isteyen uluslararası tepkiler arasında Arap komşular yer almadı. Afrika Birliği'nin ardından Arap Birliği Kahire’den endişesini dile getirdi ve tüm tarafları ordu ile siviller arasındaki güç paylaşımı anlaşmasına saygı duymaya çağırdı. Aynı şekilde, Suudi hakimiyetindeki İslam İşbirliği Teşkilatı, Sudanlı liderleri iki yıllık bir geçiş dönemi için "2019'da kabul edilen anayasal belgeye saygı duymaya" çağırdı. Hala devam eden sokak gösterileri de 2019 yılındakiler kadar sert değil. Halk bu kez daha temkinli. Şimdi beklenen el-Burhan’ın nasıl bir model açıklayacağı. Artık tek güç, tek yetki bu generalin.
KAYNAKÇA