MHP'nin paltosu altından çıkan partilere bir yenisi mi eklenir, yoksa bir süre bağımsız vekil olarak devam eder de mevcut partilerden birine mi katılır? Bilinmez, fakat Koray Aydın'ın istifası önemli bir gelişmedir.

MHP'nin 1980 öncesi Milliyetçi Cephe ortağı olarak sürdürdüğü siyaset çizgisinin zaman içinde ayrışması, 2017 yılından itibaren keskinleşti.

2001'de DSP ile koalisyonu bozarak, AKP’ye iktidar yolu açması bilinçli mi yoksa basiret yokluğu mu her zaman soru işareti olarak kalacak.

Türkeş zamanından beri söylemlerinde din önem taşısa da Türk-Müslüman çizgisinden, Müslüman-Türk çizgisine geçmesinin tarihi 2017 referandumudur. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin oluş biçimi ile sonuçlarının gün geçtikçe daha fazla tartışılır olması, MHP’yi yasal olarak sorumsuz fakat yetki olarak sınırsız güçte bir iktidar ortağı yaptı.

Cumhur İttifakı adı alan ortaklığın kurulmasından itibaren, İslamcı AKP’nin geçmişte sorun yaratan milliyetçi söylemini görmezden geldiği gibi, ortaklık sürecinde eğitimde hızla artan İslamcı hakimiyete ve mülteci akımına da tam anlamı ile destek verdi.

Gerekçeleri, sınırlı oya sahip olmasına rağmen ittifakı kontrol edebilmesi ve kadrolaşma fırsatları olarak görülüyor. Diğer yandan bu yakınlaşmanın, barındırdığı kitle içerisinden kopmalara neden olduğu da meydanda.

Kopan seçmeni diğer partilere kaptırmamak için, her yeni kurulan parti, vazgeçilen ilkeyi sahiplenme yoluna giriyor. Devletin soyulmasına, eğitime ses çıkaramayan MHP’nin açığını, liberalleri yanına çeken İyiP kapatmaya çalıştı. Tıpkı mülteci karşıtlığı eksiğini Zafer Partisi’nin kapatması gibi.

Koray Aydın’ın İyiP’nin Millet İttifakı’nı dağıtmak zorunda kalması üzerine açıkta kalan liberalleri kapsayacak yeni bir parti kurmak için harekete geçmesi büyük olasılıktır.

CHP’nin yeni yönetimi ile kurmaya çalıştığı, seçmen temelli “Türkiye İttifakı” bu durumu MHP ve kardeş partileri için zorunlu kılıyor. Sinan Oğan’ın deyimi ile “plana sadık kalma” çalışmalarıdır bunlar.