Uluslararası alanda özel bir ordu olarak faaliyet yürüten Wagner grubunun yapmış olduğu çıkış sadece Rusya'nın iç dinamikleri açısından değil aynı zamanda başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünya çapında yankı uyandırdı.

Wagner, her ne kadar 'bağımsız' bir grup olarak görünse de, esasen Putin'in insiyatifi ile kurulmuş ve dünyanın değişik bölgelerinde Rusya'nın askeri ve politik çıkarlarına göre hareket eden bir güçtür.

Wagner silahı grubu, Prigojin tarafından belirlenen bir politika olmayıp Putin'in yönlendirmesi ve insiyatifi ile kuruldu. Wagner ordulaşmış özel bir askeri 'şirket' olmakla birlikte klasik anlamda parasal çıkarlar için savaşmıyor. Bir başka ifadeyle 'kim para verirse onun için savaşır' anlayışı içerisinde hareket etmiyor.

Wagner grubunun kıtasal düzeyde askeri faaliyetlerde yer alması örneğin Suriye'de, Mali'de, Libya'da, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, Sudan'da çok yönlü askeri operasyonlara katılması Rusya'nın askeri dış politikasıyla doğrudan ilişkiliydi. Ancak Rusya, resmi düzeyde Wagner grubuyla bir bağı olduğunu kabul etmedi. Bu tür iddiaları reddetmesine rağmen Wanger'in bütün askeri ekipmanının

Rusya Genel Kurmay Başkanlığı, ekonomik finansmanının ise doğrudan Kremlin tarafından sağlandığı biliniyor.

Wagner Kurucusu Yevgeni Prigojin Kimdir

Sovyetler Birliği döneminde, dünya çapında olimpik sporcular yetişteren Leningrad’daki Yatılı Spor Okulu’nda okuyan Prigojin, geçirdiği bir kaza nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı. Bu süreçten sonra ismi sık sık şiddet olaylarını içeren suçlarla anılmaya başlandı.

18 yaşındayken hırsızlıktan yargılandı ve Leningrad mahkemesi tarafından suçlu bulundu.19 yaşındayken girdiği bir dairede 'vazo, peçetelik ve altı tane şarap bardağı' çaldığı iddiasyıla yeniden yargılandı. Aynı yıl, sokakta yaşlı bir adamın boğazına bıçak dayayarak 250 rublesini aldı. 20 yaşındaken bir grup arkadaşıyla birlikte yine bir kadının boğazına kesici alet dayayarak altın küpelerini ve çantalarını gasp etti. Bu suçlardan dolayı yargılandı ve 13 yıl hapis cezası aldı.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1990 yılında Leningrad hapishanesinde tahliye oldu ve St. Petesburg'a yerleşti. Kendisinin deyimiyle burada annesiyle birlikte sosisli sandaviç satmaya başladı. St. Petesburg'da başladığı 'yeni yaşam' Yevgeni Prigojin için büyük fırsatlar doğurdu. Bunlardan birincisi Rus oligarklarla tanışması oldu. Petesburg'un bir dönem acımasız Rus oligarklarına ev sahipliği yapıyordu. Restaurant işinde başarılı bir öykü yazması esasen bu alandaki oligark/mayfa güçleriyle kurduğu sıkı ilişkilerdi.

İkincisi ve Prigojin'in hayatını değiştiren temel faktör Putin ile tanışmasıydı. 1990’ların ortasında kurmuş olduğu zincir restaurantların birinde St. Petersburg’un genç Belediye Başkanı Yardımcısı yani Vladimir Putin’i ağırladı. Burada Putin ile başlayan yolculuğu kesintisiz devam etti. Putin, Moskova'da iktidar gücü olduktan sonra, Kremlin'in bütün yiyecekleri, Prigojin'in Concord isimli şirket tarafından karşılandı. Prigojin, 'Putin'in yemek şefi' olarak Rusya'da ve uluslararası alanda tanınmaya başlandı. Putin, dünya liderlerini Prigojin'in restaurantlarından misafir ediyordu.

Concord şirketinin bilinmeyen bir başka yanı ise Rusya Savunma Bakanlığı'nın ülke çapındaki yiyeceklerini tedarik eden tek şirket haline gelmesiydi. Bu ayrıcalık Prigojin'in hem Rusya Savunma Bakanlığıyla hem de Genelkurmay Başkanlığı ve üst düzey generallerle yakın ilişki kurmasını sağladı. Bütün bu gelişmeler Putin'in bilgisi ve onayı ile gerçekleşiyordu.

Putin ile Prigojin arasındaki 'derin' bağlar onun yeni görevler üstlenmesini sağladı. Rusya'nın mevcut ordusu dışında, Rusya'nın stratejik çıkarlarıyla uyumlu ama resmi düzeyde Rus devletiyle askeri, politik ve diplomatik bir bağı olmayan küresel çapta ve yeni dönemin savaş stratejisine uygun bir ordunun kurulması kararı alındı. Putin için en ideal aday, dünya çapındaki oligarklarla ve mafya ile ilişkileri olan yakın arkadaşı Prigojin olacaktı.

Kırım'daki askeri operasyonda görev aldı

Rusya'nın Kırım bölgesini askeri olarak kontrol altına almak için başlattığı operasyonda hiç bir amblem kullanmayan askeri kıyafetli insanların çatışmalarda önemli bir misyon üstlendikleri tespit edildi. Yine Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’ta ortaya çıkan 'gizemli savaşçılar' olarak tanımlanan askeri kıyafetli bir grubun etkin bir rol aldıkları görüldü. Bu 'gizemli' grupların Prigojin’e bağlı 'paralı' askerler olduğu konuşuldu. Bu süreç bir bakıma Wanger'in uluslararası alanda görünür hale gelmesiydi.

Putin, Wanger'i Ukrayna'daki savaşa dahil etti

Putin, yakın dostu Prigojin'in askerlerini Ukrayna'da görevlendirmeye çağırdı. Şubat 2022’den sonra binlerce Wagner askeri doğrudan savaşa katıldı. Rusya'nın askeri üstünlüğünü pekiştirmede ve alan kontrolünü sağlamada Wagner grubuna ait askerlerin çok önemli bir etkisi olduğu, bütün uluslararası askeri gözlemciler tarafından kabul gördü. Örneğin, Ukrayna savaşında stratejik bir kent olan Bahmut, uzun bir çatışmalı süreçten sonra Wagner grubu tarafından kontrol altına alındı.

Wagner-Rusya Genelkurmay Başkanlığı Rekabeti

Wagner grubunun saflarında savaşan binlerce asker var. Ancak bunların askeri ekipmanları ve ihtiyaçları Rusya Genelkurmay Başkanlığı tarafından karşılanmaktadır. Savunma Bakanlığı'nın askeri desteği olmadan uzun süre varlığını sürdürmesinin son derece zor olacağı biliniyor. Wagner grubu, Ukrayna savaşında önemli bir rol üstlenmesi nedeniyle bağımsız bir askeri güç olarak hareket etme eğilimi giderek artıyor. Böylelikle Rusya Savunma Bakanlığının askeri talimatları dışında kendi kendi başına bir ordu olmak ve kendisine özgü bir komuta kademesi oluşturmak istiyor. Böylesi bir durumun Rusya'da askeri güç ilişkilerini olumsuz yönde etkileyeceği gibi Wanger'in gelecekte ciddi sorunlar doğuracağı özellikle Kremlin yönetimi tarafından biliniyor.

Irak'ta bağımsız bir askeri güç olan ve bütün askeri operasyonlarda aktif rol alan Haşti-Şabi grubunun giderek kendi başına hareket eden bir askeri yapı oluşturması açıktan bir krize dönüşmüştü. Sonuçta Haşti-Şabi, Irak Savunma Bakanlığına bağlı bir askeri birim haline getirildi. Aynı şekilde Rusya'nın Suriye Demokratik Güçlerine önerisi de bağımsız bir ordu olmak yerine Şam ordusuna bağlanmasıdır. Aynı şekilde Savunma Bakanlığı, Wanger grubunun Rusya ordusuna bağlanması ve emir komuta sistemi içerisinde hareket etmesi gerektiğini belirtiyor. Böylelikle Wanger grubu askeri bir disiplin içerisinde kontrol altına alınmış olacak. Bu öneri, grubun kurucusu ve lideri Prigojin tarafından reddedildi. Ukrayna ile yürütülen savaşın kritik bir aşamasında ortaya çıkan bu askeri kriz, bir darbe girişimiyle ilgisi olmayıp doğrudan Wanger'in askeri geleceği ve konumlanmasıyla ilgilidir. Prigojin'in özellikle Savunma Bakanı'nı ve Genel Kurmay Başkanı'nı hedeflemesi tam da belirtilen bu durumla ilgilidir.

Wanger lideri Prigojin Putin'e karşı darbeyi aklından geçirmez

Prigojin, ortaya çıkan krize dikkat çekmek için bir hareket başlattı. Bunun politik arka planı; hiçbir şekilde Kremlin'e ve özellikle de Putin'e karşı bir darbe girişimi değildir. Prigojin bunun mümkün olmadığını çok iyi bildiği gibi kendisinin varlık nedeni olan Putin ile de böyle bir rekabete girmeyecek kadar meselenin farkındadır. Yapmak istediği ise askeri bir kriz yaratarak, Savunma Bakanının ve Genel Kurmay Başkanının prestijini sarsmak ve kendi pozisyonunu korumak için bir avantaj yaratmaktı. Bu nedenle Moskova'ya yürüme, darbe yapma, yönetimi ele geçirme gibi bir niyetten bahsedemeyiz.

Prigojin'in Putin ile görüşmesi

Beralus Devlet Başkanı'nın Putin'in onayı ile arabulucu olması sonucunda Prigojin ile Putin' arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti ve mesele önemli ölçüde çözüldü. Prigojin hakkında herhangi bir soruşturma açılmayacak ama Wanger'in başında kalmayıp en azından bir süre Beralus'ta misafir olacak. Bölgedeki Wanger askeri birlikleri Ukranya'da savaşmaya devam edecekler ve bir süre sonra Savunma Bakanlığı bünyesinde Rus ordusunun resmi bir parçası haline getirilecekler.

Ukrayna, saldırı planını yaparken olası Wanger krizi ciddi olarak hesaba katıldı

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere NATO, Ukrayna'nın yeni bir saldırı planı yapmasını tavsiye ederken, Wanger grubu ile Rusya Savunma Bakanlığı arasında gelişen krizden haberdardı. Bu iki gücün savaş bölgesinde bir iç çatışmaya girebilecekleri bir dönemde, Ukrayna ordusunun saldırıya geçerek önemli bir başarı kazanacağı hesaplanıyordu. Ancak beklenilen durum yaşanmadı.

Bu nedenle Batı medyasında yansıtıldığı gibi Putin'in prestijinin sarsıldığına ve ciddi bir siyasal güç kaybına uğradığına dair yapılan değerlendirmelerin abartıldığını belirtebiliriz. Bu durumun Rus askerlerini olumsuz yönde etkilediği ve Rusya'nın güç kaybedeceği tarzındaki açıklamaların önemli ölçüde psikolojik savaş ağırlıklı propaganda olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Sonuç: Wagner grubunun yarattığı askeri ve politik kriz, dünyanın bir çok ülkesinde yaşanabileceğine dair önemli mesajlar içeriyor. Devletlerin resmi orduları dışında 21.yüzyılın 'kontrgerilla' gücü olarak konumlandırılan bu tür askeri güçler büyüdükçe, bağımsız hareket etme eğilimleri gelişir ve önemli krizlere gerekçe olur. Irak'ta Haşdi-Şabi, Rusya'da Wanger grubu bunun somut örnekleridir. Özel savaş ordularının bulunduğu her ülkede bu tür sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır.