European Council on Foreign Relations (ECFR) tarafından 9 Haziran tarihinde yayınlanan “Güven Krizi: Avrupalılar Dünyadaki Yerlerini Nasıl Görüyor” başlıklı raporuna göre, Avrupa Birliğinin Koronavirü...
European Council on Foreign Relations (ECFR) tarafından 9 Haziran tarihinde yayınlanan “Güven Krizi: Avrupalılar Dünyadaki Yerlerini Nasıl Görüyor” başlıklı raporuna göre, Avrupa Birliğinin Koronavirüs Pandemisi karşısında verdiği yanıt Brüksel'in kriz yönetimi yeteneklerine olan güveni sarstığını gösteriyor. Rapora göre Türkiye açısından önemli bir husus ise, Avrupa’daki birçok kişinin AB'nin ana rakibi olarak Çin'den ziyade Türkiye'yi görmesi.
Ankete konu olan Üye Devletlerin yarısında, yanıt verenlerin çoğunluğu AB'ye çok az güvendiklerini veya geçen yılki olayların ardından güvenlerinin bozulduğunu söyledi. Fransa'da (yüzde 62), Almanya'da (yüzde 55), İtalya'da (yüzde 57), İspanya'da (yüzde 52) ve Avusturya'da (yüzde 51) çoğunluk artık Avrupa projesinin “kırıldığına” inanıyor. Bu görüş özellikle Fransa’da belirgin çünkü AB'nin bozulduğuna dair inanç en çok Fransa’da yerleşmiş görünüyor.
Yine de, kamuoyu güven eksikliğine rağmen, AB ülkeleri arasında daha fazla işbirliğine ihtiyaç olduğu inancı yaygınlığını koruyor. Fransa ve Almanya dışında ankete katılan tüm ülkelerde, yanıt verenlerin çoğu, Koronavirüs krizinin üye ülkeler arasında daha fazla işbirliği ihtiyacını ortaya çıkardığını gösteriyor. Sadece Fransa'da yanıt verenlerin yalnızca yüzde 45'i AB içinde daha fazla işbirliğinin gerekli olduğuna inanıyor. Bu oran ankete katılan tüm ülkelerin en düşük oranı. Raporunun temelini oluşturan bu bulgular G7, NATO ve AB zirvelerindeki önemli tartışmaların da ana noktasını teşkil ediyor.
AVRUPA NEYİ DEĞİŞTİRMELİ?
Avrupa'nın Covid-19 pandemisinden sonra neyi değiştirmesi gerektiği sorulduğunda, en yaygın yanıt küresel krizlere toplu bir yanıt geliştirmenin gerekliliği olmuştur. ECFR anketi ayrıca AB üyeliğini sürdürme konusunda olumlu bir görüş ortaya koydu. Diğer bir ifadeyle, AB her ülkede güçlü bir desteğe sahip olmaya devam ediyor ve birçoğu AB'yi küresel bir oyuncu yapmak için daha fazla işbirliğine hevesli. Ancak, Fransa, çoğunluğun AB üyeliğini "ne iyi bir şey ne de kötü bir şey" olarak gördüğü tek ülke. ankete katılan 12 Üye Devletten 11'inde AB üyeliğinin 'ülkeleri için iyi' bir şey olduğunu düşünüyor. Bu kuralın istisnası, en yaygın yanıtın (yüzde 29) üyeliğin "ne iyi ne de kötü bir şey" olduğu yine Fransa.
DİĞER KÜRESEL AKTÖRLERE YÖNELİK TUTUMLAR
Diğer küresel oyunculara yönelik tutumlarla ilgili olarak, ECFR, Avrupalıların artık doğal ittifaklar yerine stratejik ortaklardan oluşan bir dünya gördüğünü tespit ettiğini de ortaya koyuyor. Çin ve Rusya da dahil olmak üzere diğer tüm küresel oyuncular stratejik ortak olarak görülmekte. Ancak Avrupalılar AB'nin uluslararası hukuk ihlallerine daha güçlü tepkiler vermesinden yana tavır takınarak, Çin konusunda temkinli olmaya devam ediyor. Ayrıca Almanya, Danimarka, Avusturya ve Fransa'da yanıt verenlerin yüzde 40'ından fazlası Çin'i bir "rakip" olarak görüyor. İlginç bir şekilde, ECFR tarafından yapılan ankete katılanların sadece yüzde 17'si Rusya'yı "düşman" olarak görüyor - bu rakam Bulgarlar, İtalyanlar ve Portekizliler arasında yüzde 5-7'ye düşüyor.
TÜRKİYE AÇISINDAN SONUÇLAR
Rapora göre, Avrupa’daki birçok kişi, AB'nin ana rakibi olarak Çin'den ziyade Türkiye'yi görüyor. Fransa'da (yüzde 53), Almanya’da (yüzde 52), Danimarka (yüzde 42) ve İsveç’te (yüzde 40) yanıt verenlerin çoğunluğu Türkiye'yi AB’nin “rakibi” veya “düşmanı” olarak gördüklerini belirtiyorlar.
Pek çok Avrupalı, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü veya demokratik değerleri ihlal ettiğinde, AB'nin Türkiye’yi eleştirmesini istiyor. Türkiye'deki ihlallerle ilgili olarak, Hollanda (yüzde 69), Avusturya (yüzde 66), Almanya (yüzde 63), Danimarka (yüzde 63) ve İsveç'teki (yüzde 61) katılımcılar, liderlerden daha sıkı bir duruş istediklerini söyleme olasılıkları daha yüksek. Fransa'da da Türkiye'ye yönelik eleştiriler yüzde 57 seviyesinde bulunuyor. Bu durum Fransa’nın Çin’e (yüzde 45) yönelik tepkisinden daha yaygın.
ÇIKAN SONUÇLARDAN AVRUPA’YA DERS
Kısacası, anketlere dayanan ECFR raporu, Covid-19 salgını sırasında AB'ye olan güvenin çöktüğünü ve Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde yurttaşların çoğunluğunun artık Avrupa projesinin bozulduğunu düşündüğünü ortaya koyuyor.
Raporun yazarları Susi Dennison ve Jana Puglierin’e göre, Covid-19 pandemisinin başlamasından bir yıl sonra yurttaşların tutumlarına odaklanan bu anketin sonuçları, Brüksel'deki yetkililere bir uyandırma çağrısı görevi görmeli. Brüksel'in Avrupalılar, özellikle de bloğun kurucu üyeleri arasında yaygın olarak görülen etkisizliğine dair izlenimi sona erdirmek için derhal harekete geçilmezse, AB'nin amacı ve meşruiyeti hakkında yeni sorularla karşı karşıya kalabileceğini söylüyorlar.
Rapor yazarları ayrıca AB liderlerini bu ayki G7, NATO ve AB-ABD zirvelerinde liderlik göstermeye çağırıyor ve halihazırda baltalanmış olan Avrupa işbirliği ihtiyacına duyulan güvenin "daha fazla başarısızlık durumunda geçerli olmayacağı" konusunda uyarıyorlar. .
Sonuçlar ayrıca, yaklaşmakta olan ulusal parlamento seçimleri öncesinde Avrupa ile ilişkisini nasıl yeniden şekillendirebileceğini belirlemek için bir gösterge olarak görülebilir. Ancak sonuçların en çarpıcı ülkesi Fransa. Önümüzdeki günler bir ‘Frexit’e’ gebe olur mu, tartışmalar kızışacak gibi görünüyor. Diğer taraftan Türkiye insan hakları konusunu ihmal etmeye devam ettiği sürece Avrupa’dan bekleyeceği bir şey kalmayacak.