Türkiye bir süredir siyasal iletişimde yeni bir sürece girdi. Ülkemizdeki siyasal gündemi artık ana muhalefet ve muhalefet partileri belirliyor. Son zamanlarda iktidar siyasal iletişim mecralarının kafa karışıklılığı ise bıraktığımız gibi devam ediyor.
Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun mutfağında başlayan ve son zamanlarda ekonomik daralma ile ilişkili kurumların başında olan Merkez Bankası ve ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB ziyaretleri ise oyunun artık değiştiğinin ana göstergelerinden biri olmuştu.
Ana muhalefet son olarak yaşanan Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK krizi ve kurum önünden yaptığı açıklama ile Kemal Kılıçdaroğlu artık geceler boyu sosyal medyada, haber kanallarında ve gazetelerde yer bulmaya devam etti. Siyasal iletişimde gündemi belirlemenin yanında gündemi konuşanların gündemi belirleyeni konuşmaları başarının ölçütü olarak alınabilir.
Öyle ki AK Parti siyasal iletişim stratejistleri video hatalarına bir yenisini ekleyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya hesaplarından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönem söylemlerinin olduğu videoyu paylaştı ve söylemlerin erişimini rekor seviyeye taşıdı. Son video krizinde CHP siyasal iletişimi proaktif davranarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun hesaplarından video gönderisini alıntılı olarak paylaşarak karşı tarafı oldukça zor duruma soktu.
Mersin mitingi ve muhalefet konsolidasyonu
Gündemi yönetmenin tadını çıkarmaya başlayan ana muhalefet kitleleri mitingler ile son dönemde yerel yönetimlerle sokak sokak, kapı kapı bir araya geldiği ve sokağın nabzını tuttuğu kitleler ile bir araya gelmeye başladı. Mersin mitinginde rekor katılım ile başlayan kitlesel buluşmalar il il devam edecek gibi görünüyor. Mitingin iletişim stratejisinin gerçek halk temsilcilerinin üzerine kurulması ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun alıştığımız her Salı günü mecliste ortalama elli dakika üzerinde süren karmaşık etki alanı tartışmalı konuşmalarından uzak hedef odaklı ve tansiyonu yüksek konuşmalarının olmasının gündemi belirlemeye devam edeceğini görmemiz sürpriz olmaz.
Diğer muhalefet partilerinden İYİ Parti ise lider odaklı halk üzerindeki etki alanını parti yöneticilerinin yaptığı ve ses getiren iletişim krizlerinin gölgesinde toparlamaya çalışıyor. Parti lideri Meral Akşener’in önüne gelen istatistik biliminden biraz anlayanların ve gündemi okumayı başarabilenlerin de net bir şekilde göreceği gibi gerçeklikten uzak oy oranlarının rehavete soktuğu parti teşkilatlarını arka planda toparlamaya çalıştığı artık görülüyor.
Deva Partisi ile Ali Babacan’ın samimiyetinin yanında son dönemde kurucularından bir kişinin casusluk suçlaması ile cezaevine gönderilmesi sonrası yeniden gündeme odaklanmaya çalışıyor. Gelecek ve Saadet Partileri ise kendi mecralarında daha planlı ve programlı bir görüntü çiziyor. HDP bir yandan kapatma davası ile diğer yandan ılımlı muhalefet algısına oturmuş durumda. Zamanı geldiğinde muhalafet partilerinin beklenenden daha hızlı bir araya gelip hareket etmeye başlaması gerekeceği görünen bir gerçek. Ama hazırlar mı? bunu bize zaman gösterecek.