Yeniden Refah Partisi İstanbul, Ankara ve İzmir'de kendi adaylarıyla seçime gireceğini ilan etti. Erbakan ve partisi YRP belli ki ilk etapta her yerde olabildiğince güçlü adaylar çıkararak seçim kampanyasına başlayacak. Bir süredir Mersin, Samsun, Şanlıurfa, Bursa gibi kritik önemde kentlerde kendi adaylarını sahneye çıkarmaya başlayan Yeniden Refah Partisi'nin asıl olarak İstanbul ve Ankara'da alacağı tavır merak ediliyordu. AKP'yle sıkı pazarlıkların ardından umduğunu bulamayan YRP, Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın dün düzenlediği basın toplantısıyla AKP'yle ittifak yapmayacaklarını ve her yerde kendi adaylarını çıkaracaklarını duyurdu. 

14 Mayıs seçimlerinde aldığı oylardan ve sonrasında yapılan anketlerden de anlaşılacağı üzere Cumhur İttifakı içinde AKP'ye alternatif ikinci adres olarak öne çıkmaya başlayan YRP'nin Erdoğan sonrası Türkiye'de AKP'den kopacak geniş kitleler için ana liman olmayı ve ülke siyasetinde daha etkin bir rol oynamayı hedeflediği görülüyor. AKP'yla pazarlık stratejisini de bu amaca hizmet edecek somut kazanımlar elde etmek amacı üzerine kurdu. Büyükşehir ve önemli bazı ilçeler düzeyinde belediyeler talep eden YRP'ye AKP'nin önerisi meclis üyeleri oldu. Anketlerde artık yüzde 5'lere ulaşmaya başlayan YRP'nin elbette bu öneriyi kabul etmesi beklenemezdi ve aday çıkarma restini somut bir karara dönüştürerek yanıt verdi. 

Aday çıkarmak seçimlere ille de ayrı girileceği anlamına gelmek zorunda değil çünkü özellikle İstanbul açısından Erbakan ve YRP için belli zorluklar var. İstanbul'u yeniden fethetmek isteyen tarikatların YRP'ye ve Erbakan'a büyük baskı yapacağını biliyoruz. Erbakan için bu baskıyı göğüslemek çok kolay olmayabilir. Yine özellikle Erdoğan'ın temel meselesinin İstanbul olduğunu düşündüğümüzde ve bunu bir takıntı haline getirdiğini dikkate aldığımızda Erbakan'ın açıkladığı "kendi adaylarıyla seçimlere girme" kararının özellikle İstanbul boyutunun son ana kadar değişebileceğini düşünmekte fayda var. 

YRP seçim kampanyasını güçlü şekilde sürdürüp anketlerde özellikle İstanbul ve Ankara'da AKP'yi korkutacak bir orana ulaşıp elde edeceği yeni tavizlerle son günlerde seçmen yönlendirmesi de yapabilir. Bu ihtimal her zaman vardır ve bu durum özellikle İstanbul için geçerli olmaya son ana kadar devam edecektir.

YRP, geleceğe yönelik hazırlıklarını kolaylaştıracak bir güç gösterisi için AKP'nin güçlü olduğu diğer bazı önemli metropol kentleri gözüne kestirmiş durumda. Urfa, Mersin, Samsun, Bursa gibi önemli kentlerden oldukça güçlü adaylar çıkaran YRP, bu kentlerde ciddi oy artışlarıyla ulusal ölçekte istediği mesajı verebilir ve hatta CHP'ye ummadığı bazı zaferler bile kazandırabilir. Bu 'tehlike'ye rağmen Erbakan bu adıma mecbur çünkü eğer YRP bu seçimde de 'son tahlilde' AKP'nin can simidi bir görüntü verirse Cumhur İttifakı kampı içinde kalan ve YRP'yi ikinci adres olarak giderek daha fazla benimseyen önemli bir seçmen kitlesinin Gelecek Partisi - Saadet Partisi, hatta Deva Partisi adreslerine yönelmesi riskini üstlenmiş olur. 

Elbette bu tablo muhalefet açısından da fırsatlar yaratabilir dedik ancak buna bel bağlamamak önemli. Şu noktada kesin olan şey muhalefetin YRP'nin aday çıkarmasına bel bağlamadan 28 Mayıs seçimlerinde ulaşılan yüzde 48'in olabildiğince büyük bir bölümünü yeniden konsolide edecek bir stratejiyle seçimlere girmesinin zorunlu olduğudur.

İYİ Parti'nin yanı sıra Dem Parti'nin de İstanbul'da ve epey bir kentte ayrı adaylar çıkarmaya hazırlanması yüzde 48'lik blok açısından pek umut vermese de, yerel seçimlerin dinamiklerini dikkate aldığımızda kentler odaklı fiili ittifakların ortaya çıkabileceğini biliyoruz. Yüzde 48'in ortak noktası olan "Erdoğan ve AKP karşıtlığı"nın sandıklara yansıması durumunda Erdoğan 1 Nisan'a kendisi açısından umduğundan daha olumsuz bir tabloyla uyanabilir. 
---
Erbakan'ın "AK Parti'yle ittifak yapmayacağız" açıklamasıyla aynı gün toplanan ve İstanbul başta olmak üzere temel önemdeki bazı metropol kentlerde CHP'yle olası ittifakı değerlendiren DEM Parti MYK'sının 'uzun tartışmalardan sonra' İstanbul'da aday çıkarmaya karar verdiği duyuruldu. Konuyla ilgili ayrıntılı açıklamayı parti sözcüsü Ayşegül Doğan'ın Pazar günü yapacağı biliniyor ve bu açıklama öncesinde bu konuyla ilgili sağlıklı bir yorum yapmak mümkün değil. DEM Parti'nin tutumu ayrıntılarıyla netleşince bu yazının devamı anlamına da gelecek bir değerlendirme yapacağız.